Sofralık Kayısı Üretim ve İhracatı Değerlendirme Toplantısı Yapıldı

Sever, “Ekonomimiz son 13 çeyrektir aralıksız büyüyor… Avrupa’nın en hızlı büyüyen 2. ülkesiyiz”

Bakan Yardımcısı Sever, Akdeniz İhracatçı Birlikleri'nce (AKİB) 7. Geleneksel Mut Sofralık Kayısı Üretim ve İhracatı Değerlendirme Toplantısı'na katılmak üzere Mut'a geldi.

Toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin küresel ekonomik krizden en hızlı çıkan ve son dönemdeki ekonomik belirsizliklerden en az etkilenen ülkelerden birisi olduğunu belirten Sever, “Geçtiğimiz yıl yüzde 2,2 büyüme oranıyla geçmiş yıllarda ortaya koyduğumuz performansın biraz gerisinde kalmış olsak da; Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkelerinden olduk. Allah’a şükür, ekonomimiz son 13 çeyrektir aralıksız büyümeye devam ediyor. 2002 - 2012 yıllarını mukayese edecek olursak; kişi başına milli geliri 3 bin dolardan 10 bin doların üstüne, ihracatımızı 35 milyar dolardan 152,6 milyar dolara, GSYİH’yı 232 milyar dolardan 786 milyar dolara çıkarmayı başardık.” dedi.

“Bu başarıyı istikrar ve güven ortamı sayesinde yakaladık?”

Sever, “Peki, bunu nasıl başardık? 2002 yılından itibaren Sn. Başbakanımızın önderliğinde oluşturulan siyasi istikrar, ekonomik istikrar ve bunların sonucunda hazırlanan güven ortamı sayesinde başardık. Bu başarıda en büyük pay işadamlarımıza, sanayicilerimize, ihracatçılarımıza, esnafımıza ve tüccarlarımıza ve STK’larımıza aittir. Bu başarı sizlere aittir. Sizlere ve bu başarıda emeği olan herkese  buradan teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum.” dedi.

“Mal ve hizmet ihracatımız 197 milyar dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine çıktı.”

Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever, net ihracatın, 2011’in ikinci yarısından bu yana büyümeye pozitif katkı sağladığını sözlerine ekledi. Sever, “2012 yılında net ihracatın büyümeye katkısı ise 4,1 puan olmuştur.2012 yılında ihracatımız % 13 oranında artırmamış olsaydık, bugün ülkemizin  2,2 büyüdüğünü değil % 1,8 küçüldüğünü konuşuyor olacaktık. İhracat sayesinde sadece büyümüyor, cari açığımızı da önemli ölçüde düşürüyoruz. 2011 yılında 75,1 milyar dolar olan cari açığımız, 2012 yılında yüzde 37 azalarak 47,5 milyar dolara kadar geriledi. Cari açıktaki bu azalışın 23 milyar doları, şükürler olsun, ihracat artışından kaynaklandı. 2012 yılsonu itibarıyla mal ihracatımız 152,5 milyar dolara, hizmet ihracatımız ise 44 milyar dolara, yani, toplam mal ve hizmet ihracatımız 197 milyar dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine çıktı. Hayırlı ve de uğurlu olsun.” dedi.

“97 ülkeye ihracat rekoru kırdık”

2012 genelinde 97 ülkeye ihracat rekoru kırdıklarını belirten Sever, “2009-2012 yılları arasında pazar çeşitlendirme politikamızın ihracatımıza katkısı 42 milyar dolara ulaştı. Tabi bu sonuca Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan önderliğinde gece gündüz yapılan çalışmalarla ulaşıldı. Tüm bu başarılara 2012 gibi zor bir yılda imza atıldı. İhracat devi Çin dahi ihracatını ancak %7,9 artırabildi. Bir başka büyük ihracatçı olan Brezilya’nın ihracatı ise %5,3 düştü. Yine 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiğimiz ülke sayısı 34 olurken, 100 milyon doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiğimiz ülke/gümrük bölgesi sayısı ise 111 oldu.” dedi.

“İhracat yapamadığımız sadece 2 ülke kaldı.  Mikronezya ve Nauru”

Sever, kriz sürecinde bile 42 ilin ihracat rekoru kırdığını belirterek, “2012 yılında 241 ülke ve gümrük bölgesine ihracat yaptık. İhracat yapamadığımız sadece 2 ülke kaldı.  Mikronezya ve Nauru... Haritada yerini bile bulmak çok zor. İnşallah bu ülkelere de ihracat yapacağız. Dünyada Türk malının ayak basmadığı bir yer bırakmayacağız. İhracatta her yıl rekor kırarken Ar-Ge ye, tasarıma ve yüksek teknolojiye dayalı katma değeri yüksek markalı ürün imalatına ve ihracatına öncelik verdik. 2000 yılında 1,2 milyar TL olan Ar-Ge bütçesini 6,6 milyar TL ye çıkardık. Ar-Ge harcamalarının GSYH’ye oranını %0,5 den %0,86 ya çıkardık. İnşallah 2023’te Ar-Ge’ye ayrılan kaynağı GSYİH’nin %3’üne yani 60 milyar $ a çıkaracağız.” dedi.

“Bir zamanlar bize ekonomi dersi veren AB ülkeleri hangi noktada?”

Türkiye’nin geldiği nokta itibariyle bir çok AB ülkesinden daha iyi konumda olduğunun altını çizen Sever, “Bugün Merkezi yönetim bütçe açığı noktasında 2012 yılında AB’de yüzde 3,7; Avro Bölgesinde 3,4 olurken; Türkiye’de bu oran sadece yüzde 2 oldu. Şükürler olsun, bu alanda tam 21 AB ülkesinden daha iyiyiz. Yine 2012’de, AB’de kamu borçlarının GSYİH’ye oranında da 24 AB ülkesinden daha iyi durumdayız. Yunanistan’da işsizlik %27’yi geçti. İspanya’da %26,2… Bu ülkelerde genç işsizlik oranı %60’lara ulaştı. AB ülkelerinde son 4 yılda 4 milyon kişi işini kaybetti. Türkiye ise son dört yılda 5 milyon kişiye istihdam yarattı. Sadece 2012’de istihdamımız 1 milyon kişi arttı.” dedi.

“Artık hiçbir yerde enflasyon canavarından bahsetmiyoruz.”

Cumhuriyetimizin kuruluşundan 2002’ye kadar Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırım 14,6 milyar dolar olduğunu belirten Sever, “Bunun üzerine 10 yılda 124 milyar dolar daha ilave uluslararası sermaye Türkiye'ye geldi. 80 yılda gelenin 8,5 katından fazlası son 10 yılda geldi. Eğer gelişmiş ya da gelişmekte olan onlarca ülkenin yatırımcısı, başka ülkelere değil de bize geliyorsa, parasını bu topraklara bağlıyorsa, doğru yoldayız demektir. 2002’de enflasyon yüzde 60-70 seviyesindeydi. Şimdi tek haneye indi. Bakın, kanıksadığımız bir başka başarı da budur. Artık hiçbir yerde enflasyon canavarından bahsetmiyoruz. İşsizlik oranında Yunanistan yüzde 20'yi geçmiş durumda, İspanya'da ise yüzde 26 olarak görülüyor. Ama Türkiye'de 4 yıl içerisinde 5 milyon kişiye iş sağlandı. Farkımız bu. Bankadan kredi almaya gidiyordunuz. İstedikleri faiz yüzde 70-80 düzeyindeydi. Çiftçimiz, Ziraat Bankasından yüzde 59 ile borç alıyordu. Ancak şu anda; şükürler olsun, Merkez Bankası’nın gösterge faizi % 5 dolaylarında…” ifadelerini kullandı.

“Küçük ve Orta Ölçekli Yatırımcılarımızın her zaman yanında olacağız.”

Sever konuşmasında bankaların faizler konusundaki uygulamalarına değinerek, “Düşen faiz oranlarını, eski alışkanlıklarına göre şekillendirmek isteyen bankalar, yatırımcılarımızı faiz noktasında hala zorlamaya çalışıyorlar. Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer ÇAĞLAYAN’ın da vurguladığı üzere; Küçük ve Orta Ölçekli Yatırımcılarımızın her zaman yanında olacağız. Sayın Bakanımızın da işaret ettiği üzere inşallah bankaların bazı işlemlerinin düzenlenmesi için gerekli çalışmalar yapılacaktır.” dedi.

“Mut tarımda çok büyük öneme sahiptir”

Tarım sektörünün durumunu da anlatan Sever, “Türkiye’nin 2012 yılı itibarıyla toplam istihdamının yaklaşık dörtte birini sağlamakta, 2012 yılı itibarıyla 112 milyar Lirayı aşan üretim değeriyle ülkemiz ekonomisinin % 8’ini oluşturmaktadır. Tarım Sektörü 15,3 milyar dolarlık ihracat hacmiyle toplam ihracatımızdan yaklaşık % 10 pay almıştır. Mut ilçemiz; halkının büyük bir bölümünün geçimini tarımla sağladığı bir yöremizdir. Bu yönüyle tarım sektörü Mut ilçemiz açısından tartışılmayacak bir öneme sahiptir. Tarım sektöründe 2023 yılı için hedeflenen 40 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşma yolunda, belirli ürün gruplarında ihracatımızın belli noktalara taşınması gerekmektedir. Bu ürün gruplarının başında, yaş meyve ve sebze sektörü vardır. 2012 yılında tarım ihracatımızda % 14’lik bir payla 2,1 milyar dolar seviyesinde bulunan yaş meyve ve sebze ihracatımızın, önümüzdeki dönemlerde de tarım ürünleri ihracatımızda lokomotif ürün gruplarından biri olacağına inanıyorum.” dedi.

“Kayısı ihrcatını yıllarda 50-60 milyon dolar seviyelerine hep birlikte taşıyacağız”

Mut ilçesinin sahip olduğu iklim sayesinde; ticarete konu olabilecek kalitede, yüksek albenili ve aromalı sofralık taze kayısı üretiminin, kuzey yarım kürede en erkenci olarak gerçekleştiği vurgulayan Sever, “İlçemizde çok önemli bir ihracat potansiyeli bulunmaktadır. 30 milyon dolar seviyelerine dayanan erkenci kayısı ihracatımızı, önümüzdeki yıllarda 50-60 milyon dolar seviyelerine hep birlikte taşıyacağımıza yürekten inanıyorum. Bu suretle, hem üreticimizin alın teri karşılığını almış olacak hem de arzulanan ihracat hedeflerine ulaşılmış olunacaktır.” dedi.

“Türkiye’de ilk kez tarladan sofraya izlenebilirliğin sağlanması  kayısı ihracatında rekor artış sağladı.”

Sever, 2006 yılından bu yana düzenlenen  “Mut’tan Sofralık Kayısı İhracatını Değerlendirme Toplantıları” ile ihracatı artırma olanaklarının araştırıldığını belirtti. Sever, “Bu toplantılar sonucunda ortaya çıkan tespitler doğrultusunda, ihracat odaklı üretimdeki eksikliklerin giderilmesi ve Türkiye’de ilk kez tarladan sofraya izlenebilirliğin sağlanması ve zirai ilaçların daha bilinçli bir şekilde kullanılması, kalıntı sorununun aşılmasıyla erkenci sofralık kayısı ihracatında rekor düzeyde artışlar kaydedilmiştir. Taze meyve ve sebze sektöründe ihracat açısından son derece önemli olan tarladan sofraya kadar geçen bütün süreçlere ilişkin bilgiler ile kullanılan zirai ilaçların adının, kullanım tarihi ve dozajının, son ilaçlama tarihi ile hasat tarihinin kayıt altına alınmasını öngören izlenebilirlik sisteminin Türkiye’de ilk defa Mut’ta uygulanması sağlanmıştır.” dedi.

“Kayısı ihracatında 30 milyon dolar gelir bekliyoruz”

Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever, “2013 yılı itibarı ile yaklaşık olarak 76.500 ton rekolte bekliyoruz İnşallah. Bu rekoltenin yaklaşık 20.000 tonunun ihracata gitmesi, bu ihracat sonucunda da 30 milyon dolar gelir tahmin ediyoruz. Güzel Mut’umuza hayırlı ve de uğurlu olsun. Şu an Mut’ta 4.045 üreticimiz kayıt altına alınmıştır. Kayıt altına alınan toplam alan 79.570 da’dır. Bunun 55.227 dekarı Kayısı,  24.343 dekarı Erik ve diğer yaş meyve sebzedir. Bu veriler doğrultusunda kayısıda kayıt altına almada başarımız % 97 olarak gerçekleşmiştir.” dedi.

Mut merkezinde ve köylerinde üretilen yaş sofralık kayısı, ilgili mevzuat gereğince  “MUT KAYISISI” ismiyle tescil olduğunun altını çizen Sever, “Ancak bunların hiç biri bizim için yeterli değildir. Durmak yok yola devam…” dedi.

Kayısı üreticilerini bekleyen en büyük tehlikelerden birisinin de meydana gelebilecek bir dolu afeti olduğunu vurguayan Sever, “Tarsim kapsamında dolu sigortası işlemi poliçe bedelinin yarısı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızca karşılanmaktadır. Bu kapsamda üreticilerimizin dolu sigortası yaptırmaları önemli bir husustur.” dedi.

Bölgenin tarımda önemli bir merkez olduğunu vurgulayan Sever, “İnşallah hükümetimizin başlatmış olduğu “1000 günde 1000 gölet”projesi kapsamında Mersin ili çerçevesinde 20 civarında göleti kazandıracağız.Anamur’dan Alaköprü Barajı’ndan başlayıp Silifke’de Kayraktepe,Aksıfat ,Sorgun,Pamukluk barajları; bunlara baktığımız zaman yetiştirilmiş göletlerle beraber adeta Torosların zirvesinin güney yamacına bir gelinlik gerdanı gibi baraj ve göletlerin dizilmiş olduğunu göreceğiz.” dedi.

“Biz sizleri ruhumuzla seviyoruz.”

Sever, konuşmasının sonunda “Sn. Başbakanımızın önderliğinde ve Ekonomi Bakanımız Sn. Zafer Çağlayan’ın takım kaptanlığında biz bu çalışmaları yaparken “Halka hizmeti hakka hizmet” olarak gören bir düsturla hareket ediyoruz. Hiçbir sorumluluktan kaçınmıyoruz ve yüksünmüyoruz. Gücümüzü ve enerjimizi haktan ve halkımızdan almıyoruz. Her Mersin’e gelişimizde sizden görmüş olduğumuz samimi ilgi ve sevgi çalışma azmimizi, gayretimizi ve enerjimizi en üst noktaya çıkarıyor ve Ankara’da ülkemiz için, milletimiz için ve bölgemiz için büyük bir aşkla ve samimiyetle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu nedenle her fırsat bulduğumuzda sizlere geliyoruz, sizlere istişare ediyoruz. Sivil toplum örgütleri ile kanaat önderlerimiz ile muhtarlarımız ile ve bütün hemşerilerimizle istişare etmeye her zaman çok önem verdik, önem vermeye devam edeceğiz. Sizler bizim buradaki elimiz, kolumuz ve gözümüzsünüz. Memnuniyetinizi, beklentilerinizi, yapılması gereken her şeyi ama her şeyi bize bildirmek istediğinizde, sizlerin yalnızca bir telefon kadar uzağındayız. Bütün ekibimizle beraber sizlere hizmet etmek, hizmetkârlığınızı yapmak bizler için onurdur, şereftir. Biz sizleri seviyoruz, yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Müsaadenizle Mevlana hazretlerinin bir sözünü hatırlatarak sözlerimi tamamlamak istiyorum. Hz. Mevlana diyor ki;” biz dostlarımızı ne sadece kalbimizle severiz ne de sadece aklımızla severiz, olur ya, kalp durabilir akıl unutturabilir, Biz dostlarımızı ruhumuzla severiz, o ne durur ne de unutturur. Bizde sizleri ruhumuzla seviyoruz.” diyerek konuşmasını tamamladı.

AKİB Koordinatör Başkanı Ali Kavak yaptığı  konuşmasında, "Üreticiyle et tırnak gibi olmalıyız. Bilinçli bir üretim yapan bir o kadar dünya Pazar rekabetçisi olur. Bize gücü verecek sizlersiniz. Dünyada en çok kayısı üreten ve birinci sırada ülkeyiz ama kaliteli kayısı üretmede birinci değiliz. Kaliteli kayısı üretme arayışlarına girmemiz lazım" dedi. 

Belediye Başkanı Murat Orhan yaptığı konuşmasında; “Alın teri ve emeğin en fazla harcandığı tarım sektöründe emek harcayan üreticinin emeğinin karşılığını alıp ürününden bol kazanç sağlaması bizleri son derece mutlu edecektir.” dedi.

Mut Kaymakamı Mustafa Şahin yaptığı konuşmasında; “İlçemizde gerçekleştirilen 7. Geleneksel Mut'tan Sofralık Kayısı Üretim ve İhracatı Değerlendirme Toplantısı’nın ilçemiz insanına ve üreticisine hayırlı uğurlu olmasını diliyor, ilçemizde üretim yapan emek harcayan çiftçimize, üreticimize bol kazançlı hayırlı bir yıl olmasını diliyorum” dedi.

Ziraat Odası Konferans Salonunda yapılan toplantıya, Mut Kaymakamı Mustafa Şahin, Mut Belediye Başkanı Murat Orhan, Akdeniz Yaş Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kavak, İlçe Tarım Müdürü Levent Abaş, üreticiler ve vatandaşlar katıldı.

Yorumlar