Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam237
Toplam Ziyaret768334
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
HASAN KURTULAN
mutludegerleme@gmail.com
“DARBE”NİN EKONOMİSİ (2)
03/08/2016
Elhamdülillah, 15 Temmuz 2016 darbe girişimini, aziz milletimizin, yöneticilerimizin ve siyasilerimizin ekseriyetle basireti, feraseti ve kararlılıklarıyla, düşmanlarımızın planladıklarından çok daha hafif atlatacağımızın işaretleri görülmektedir. Tıpkı darbe girişiminde kahraman milletimizin gösterdiği direnç gibi, geçmişte çok daha kolay hamleler ve senaryolarla alaşağı etmeyi başardıkları milli ekonomimizin bu kadar dayanması da eminim bu işin planlayıcılarının yaşadıkları hayal kırıklığını arttırmıştır. 
Geçen hafta izah etmeye çalıştığım gibi, Ülkemizin karıştırılması, milletimizin kutuplaştırılması, ekonomimizin çökertilmesi için global bir planın yürürlükte olduğu, bu darbe girişiminin altyapısının hazırlanmaya çalışıldığı, genelde ekonomiyi bilenlerin, özelde ise bu tür felaket anlarında ferasetine ve muhakemesine hayran olduğum milletimizin farkında olduğu bir durumdu. 
Atılan adımlarla, özellikle manipülasyonlar, yalan ya da çarpıtma haberlerle aziz milletimiz kutuplaştırılmış, moral yönünden yıpratılmış, hiç hak etmediği şekilde motivasyonu bitirilmiş bir hale sürükleniyordu. Bu darbe girişiminin belki en hayırlı yönü, toplumumuzun kutuplaşma, halsizlik ve moralsizlik halini, adeta bir şok tedavisiyle gidermesi, milletimizi yeniden kenetlemesi, gündemde tutulan ve hiç bir ağırlığı olmayan hava gazı konuların aslında ne kadar önemsiz olduğunu açıkça ortaya koymasıdır. Gerçekten de o güzel sözde söylendiği üzere; “Mevzu bahis Vatansa, Kalanı Teferruattır.”  Bu manada, farklı farklı görüşlerden olsa da Vatan ve Milletin Bekası etrafında kilitlenen milletimizin bir ferdi olmaktan iftihar ediyorum. 
Darbe girişiminden itibaren ekonomide yaşananlarla ilgili kısa bir özet yapmak istiyorum. Öncelikle, eski Türkiye şartlarında olsa Amerikan dolarını 5 TL nin, faizleri %100 lerin üzerine çıkartabilecek, aylık enflasyonda şu an yıllık yaşadığımız enflasyon seviyelerini görebileceğimiz bir badire atlattığımızı söylesek hata olmaz sanırım.  
Darbe girişimini müteakiben ekonomi yönetimi, ilgili Bakanlar, Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası ve diğer bileşenler derhal gerekli tedbirleri aldılar, gerekirse her türlü müdahaleyi yapacaklarının sinyalini verdiler. Bankalar gerekli likiditenin sağlanacağını, herkesin normal hayatına devam edebileceği ilan edildi. 1999 ve 2002 yıllarında yaşadığımız büyük ekonomik krizleri tetikleyen miktarların sadece birkaç milyar Dolar tutarında miktarlar olduğu dikkate alınırsa, Devletimizin iyi bir pozisyon aldığı görülebilir.
Kamu Kesimi 115 Milyar Dolar, Özel kesim 200 Milyar Dolar toplam yurt dışı borçların yaklaşık 300 milyar Dolar civarında olduğu ve İç borç stokunun ise 480 Milyar TL seviyesinde bulunduğu göz önüne alınırsa, özellikle kurda yaşanacak afaki bir artışın, Kamu'yu pek etkilemese bile Özel sektörde yıkıcı tesir göstereceği, ayrıca faiz yükünün %1 artması halinde, yıllık Yurt dışı borçlarda 3 Milyar Dolar, Yurt içi borçlarda 4,8 Milyar TL ilave yük getireceği görülebilir. CIA destekli darbe planlayıcılarının ekonomik anlamda bu yapıyı alt üst etme amaçları olduğu görülmektedir. 
Alınan tedbirler ve yapılan açıklamalar yanı sıra vatansever halkımızın Ülkemize ve Türk Liramıza sahip çıkmasıyla (Birkaç günde yaklaşık 11 Milyar Dolar tutarında döviz bozdurularak TL desteklendi) Dolar Kuru 3,098 TL den döndü, şu an  3 TL civarındadır. Yurt dışı borçlarımızı ilgilendiren oranlarda (CDS=Risk Primi) yaklaşık 0,074 puanlık bir artış yaşandı, Yurt içi borçlar için 10 yıllık Devlet Tahvilinde %10,33 zirve görüldü, Borsa ise yaklaşık 10 Bin puanlık bir kayıp yaşadı. Ki, borsamızın yüzeysel, az sayıda şirketten oluşan ve hacimsiz olduğunu, dolayısıyla yaşanan hareketliliğin (Artı ya da eksi)  ekonomimizi sağlıklı gösteremeyeceğini beyan etmiştim. 
Yaşanan şoka rağmen, süreci bu kadar makul seviyelerde bir sarsıntıyla atlatmış olmamız, temelde Kamu maliyesinin sağlamlığını ve ekonominin istikrarlı olduğunu göstermektedir.    
Uluslararası derecelendirme (Rating) kuruluşu Standart and Poor'sun bence malum senaryo çerçevesinde verip ilan ettiği not düşürme kararı, arkasından Moody's in not düşürmek üzere Ülkemizi negatif izlemeye alması, senaryo sahiplerinin henüz daha pes etmediklerini gösteriyordu. Zaten hak edilenden düşük gösterilen Ülkemizin notunu daha da aşağıya çekerek tetikçilik yapmaya devam ettiler. Geçen hafta yazdığım gibi, maaş ve borç ödeyemez hale gelen Yunanistan, krizler içinde yaşayan Brezilya ve Güney Afrika gibi Ülkelerle Ülkemizi bir tutan, hatta bizi daha kötü durumda gösteren bir bakış açısının ne anlama geldiği açıktır.
Darbe girişiminden hemen sonra Wikileaks denilen CIA operasyon sitesi algı operasyonuna devam etmek istedi ve bir takım belgeleri açıklayacaklarını söyleyerek mikserlik görevine soyundular. Çok şükür ki milletimizde bir karşılığının olmadığı kısa sürede görüldü ki şimdilik sütre gerisine çekildiler. 
Bu noktada, yaklaşık üçte ikisi yabancı sermayeli olan Bankacılık sektörünün nispeten serinkanlı hareket ettiğini söylemek isterim. Vatandaşlarımız tarafından sisteme olan güven sebebiyle bankalara her hangi bir hücum yaşanmadı, bankalar da geçmiş krizlerde yaptıkları gibi dövize hücum edip kredi müşterilerinden kredileri geri çağırıp erken kapama istemediler.  
Bugün için ise bankacılık sektörünün tedirgin bir tavra girdiği, kredi kullandırım şartlarını ağırlaştırdığı, özellikle Kamuda yapılan soruşturmalar ve açığa almalar sebebiyle kredi vermekte ağırdan aldığı görülmektedir. Yaşanan çalkantının büyümesine hizmet eden bu tavır kesinlikle yanlış olup zaten iş hacmi iyice düşmüş olan esnaf, sanatkar ve tüccarımızın kredilendirilmesinin azaltılmasıyla piyasada kriz çıkartmayı planlayanların işlerini kolaylaştırmaktadır. Bu kapsamda başta Kamu bankaları olmak üzere tüm bankaların gerek ticari, gerekse bireysel müşterileri fonlamaya devam etmeleri, mümkünse devlet destekli (KOSGEB vb) yeni kredi kampanyalarına girişmeleri önem taşımaktadır. İlçemiz özelinde, kışın kurak, bahar ve yaz aylarının ise ayrıca çok sıcak geçmesi nedeniyle mahsulde ciddi azalmalar söz konusudur. Bu durum, geçimini tarımdan sağlayan hemşerilerimizin ve esas geliri tarım kesimi olan İlçemiz esnaf ve tüccarının sıkıntılı olduğu bir zamanda işlerin daha da kötüye götürülmesinin bir anlamı yoktur.
Geçmiş bankacılık tecrübemde de gördüğüm üzere, sıkıntılı dönemlerde, kriz işaretleri görüldüğünde genelde insanlar nakit paraya yönelirler, kendilerince acil olmayan harcamalarını ertelerler, yatırım yapmaktan (ev, araba alımı vb) kaçınırlar, pek farkında olmadan harcamalarını kısarlar ve tasarrufa yönelirler. Bu durum piyasada gereksiz bir nakit darlığına yol açar, ticaret hacmi düşer, alacakların tahsil süresi artar, nakit ihtiyacı artar, varsa kriz derinleşir, adeta eskilerin fasit daire dedikleri bir kısır döngü meydana gelir. 
Millet olarak, nasıl 15 Temmuz gecesi ve devamındaki süreçte ayağa kalkıp milli iradeye sahip çıkmış,” bu vatan bizim, kimse bu ülkede operasyon yapamaz” demişsek, bugün için de milli ekonomimiz için benzer tavrı göstermemiz gerekmektedir. Şimdi hepimize düşen; alım-satıma, ticarete devam etmek, planlarımızı ertelememek, ekonomik hayatımıza da normal devam etmektir. Piyasada para harekatı durduğunda, nasıl insan vücudunda kan dolaşımında aksama olduğunda Allah korusun ölümcül hasarlar ortaya çıkıyorsa, benzer hasarlar ortaya çıkacaktır. Ekonominin çarklarının dönmesi, insanlarımızın istihdamının sağlanması, iş-aş için almaya, satmaya, ticarete devam etmeliyiz. Ev, işyeri, arsa, araba, kıyafet, yiyecek, her ne alacaksanız lütfen ertelemeyin, bir dönem Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) meşhur sloganı gibi, 
“Alın Verin, Ekonomiye Can Verin”. 


1928 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BAK ŞU ALLAH’IN İŞİNE! - 05/03/2024
BAK ŞU ALLAH’IN İŞİNE!
GEL GEL YAPIYORLAR - 02/02/2024
GEL GEL YAPIYORLAR
DEVLETİN MALI DENİZ - 23/01/2024
DEVLETİN MALI DENİZ
BATAKLIĞI KURUTMAK LAZIM - 16/01/2024
BATAKLIĞI KURUTMAK LAZIM
YOK SAYARAK PROBLEMLERİ ÇÖZEMEZSİNİZ - 05/01/2024
YOK SAYARAK PROBLEMLERİ ÇÖZEMEZSİNİZ
BU AYIP KİMİN? UTANDIM - 29/12/2023
BU AYIP KİMİN? UTANDIM
NASIL YOLDAN ÇIKILIR? - 03/11/2023
NASIL YOLDAN ÇIKILIR?
İLGİNÇ ŞEYLER OLUYOR - 27/10/2023
İLGİNÇ ŞEYLER OLUYOR
ELİM YAZMAYA GİTMEDİ - 20/10/2023
ELİM YAZMAYA GİTMEDİ
 Devamı