Merhaba;

15 Temmuz tiyatrosundan sonra şimdi de Avrupa turnesine çıkan bir tiyatromuz olmuş. Çok bilenler içerde dışarıda aynı necaseti ağzında evirip çevirip geviş getiriyor. Çok normal boyutta seyreden mevzular bunlar. Adamlar ülkesinde istediği gösteriye izin verir veya vermez. Onların bileceği bir şey. Buradan kalkıp filan ülkede propaganda yapmaya gideceksin. Onlar da kayıtsız şartsız izin verecek öyle mi? Tabii ki öyle değil. Onların izin verdikleri senin tam karşındaki fikir. Bu yüzden sana yasak onlara serbest. Bunda anlamayacak bir şey yok. Adamlar tarafını seçmiş. Sen demiyor muydun? Tarafsız olan bertaraf olur diye. Adamlar senin sözünü dinlemiş taraf olmuş. Senin tarafında olmayınca suç mu? Sonra adamlar senin çıkardığın yasaya da kısmen saygılı. Hangi yasa olacak? Yurt dışında propaganda yapmayı yasaklayan yasa. Sen kendi yasalarını hiçe sayarak yurt dışına gidersin ama elin oğlu yasaları sana hatırlatır. Direnirsen de polisini devreye sokar OHAL ilan eder. Şimdi ey Almanya Hollanda falan demenin, edebiyat yapmanın bir manası yok. Avrupa devletleri birbirini değil de seni mi tutacaktı? Diyeceksin ki karşıt görüşlere niye izin veriyor? Samimi ol ve cevap ver. Eğer onları da yasaklasaydı veya sadece onları yasaklasaydı tepki gösterecek miydin? Tabii ki hayır. Müttefikimiz filanca diye başlayarak bir ülkenin kendi iç işleridir falan diyerek yasağa destek verecektin. Sonuçta bu bir tiyatro değildir. Sadece gereksiz bir hamlenin kötü sonuçlarıdır.

Buraya kadar iyi değil mi? Zannımca beğendiniz. Bu yazdıklarımdan dolayı söz konusu vahşiliği yapan Avrupa devletlerine yakın olduğumu zannetmeyiniz. Fikrimce yasakladığın bir şeyi, kendi yasağına rağmen yapmaya çalıştığında bu sonuçlara hazırlıklı olmalıydın. Kabaca fikrimi özetlemem gerekirse hiç başlamamış olması gereken bir çabaydı derim. Ama evet her şeyde olduğu gibi bunun da bir aması var. Ama devletin karşısında olmak başka bir şey, bir fikrin karşısında olmak başka bir şey. Fikriniz her ne ise sonuna kadar savunup mücadele etme hakkınız var. Fakat fikrinizi savunurken bir başka devletten yana olmak devletine karşı olmaktır ki bu kabul edilemez bir şeydir. Maalesef ülkemizde bunu alışkanlık haline getiren politikacı ve sanatçı ağırlıklı bir kesim var. Bir tercih oylamasında karşıt fikri düşman ilan ederek düşmanımın düşmanı dostumdur boyutuna getirmek yanlıştır. Bu yanlış karşıt fikri şu olmak bu olmak gibi afaki ifadelerle inciten mantıksız söylemlerden farklı değildir. Birçok kimsenin beklentisi olduğu üzere bu gerginlik te kısa sürede yumuşayacak. Devletler birbirlerine temsilcileri aracılığı ile söylenirler, olmadı nota verirler bir takım diplomatik iletişimler oluştururlar sonra biter gider. Bu olup bitenlerin ve Avrupa devletlerinin kimin tarafını tuttuğunun referandum sonuçları üzerinde hiçbir etkisi olmayacaktır. Yani bunun tiyatro olduğunu söyleyen hayalperestlerin iddiasındaki gibi bu mevzu taraflardan birinin oyunu arttırmayacaktır. Bütün bunlar olmadan önce nasıl bir dağılım varsa yine öyle olacaktır. Tiyatro olduğu iddiasındaki çokbilmişler öncelikle bu tiyatroda yer alan Avrupa devletlerinin rollerini oynamaya nasıl ikna edildiğini açıklamalıdırlar. Ha diyorsunuz ki onların böyle yapacağını bile bile buna kalkıştılar, bu tek taraflı bir tiyatroydu; o zaman geçmiş olsun. Bu hesapları yapabilen bir tarafı hiçbir şekilde yenemezsiniz. Sadece kendinizi devletine karşı olan bir birey olarak deşifre etmiş olursunuz.

Bu Hollanda mevzusunda sosyal medyada bir fotoğraf paylaşımına rastladım. Atatürk Caddesi anlamına gelen Almanca ya da oralarda kullanılan Almanca kırması bir dille yazılmış tabelanın bir fotoğrafı. Belki de Hollanda daraltına şöyle yazmışlar: Sizin giremediğiniz yere Atam imzasını atmıştı. Bu kafa köprüye Emine adını verin herkes üstünden geçsin diye zevzeklenen kafayla aynı beyinsizliğe sahip belli ki. Şimdi memlekette ve dahi Hollanda da binlerce Atatürk köprüsü, caddesi bulvarı, parkı, stadyumu vs vs yok mu? Her neyse asıl o Hollanda da olan tabelaya imza diyene sormak lazım. Ankara da Cinnah Caddesi var. İstanbul da Kennedy Caddesi var. Hadi İstanbul neyse de bizim başkente biri imza mı atmış beyinsiz yaratık. Sen o kafatasındaki boşluğu fazla yorma keyfine bak.

Afiyet olsun