Geçen yıl, tavanını süslediği camide iskeleden düşerek tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Zeynel Koçer (50), hayata sanatla tutundu.
Mersin'deki evinin bir odasını resim atölyesine çeviren evli ve 4 çocuk babası Koçer, günün büyük bölümünü burada resim yaparak geçiriyor. Tuvalleri, fırçaları ve diğer malzemelerini gözü gibi koruyan Koçer, çok sevdiği ressamların tablolarını da inceleyip, ayrıntıları kendi eserlerinde uygulamaya çalışıyor. Koçer, ilhamını ise beslediği yavru kedilerden alıyor.
Çocukluğundan beri resim yaptığını ancak bir eğitim görmediğini dile getiren Koçer, İlk olarak 3'üncü sınıfta duvardaki halının resmini yaptım. Bir eğitim almadım. Kısa bir süre rahmetli Mehmet Bayırhan'dan ders aldım. Rıza Pehlevi'nin ressamı Rıza Kerimi'den birkaç saat spatula dersi aldım. İstanbul'da bir reklam atölyesinde tanışmıştım diye konuştu.
2017'de Mardin'de bir caminin tavan süslemesini yaparken iskeleden düştüğünü ve yaklaşık 11 aydır yürüyemediğini anlatan Koçer, Ayakta durmaya başladım fakat iyileşmem 7 ayı bulacak. Benim herhangi bir talebim yok. Resim yapıyorum, okul arkadaşlarım yaptığım tablolardan aldılar. Hayatı ve yaşamayı çok seviyorum. Sakatlığım, sadece gezmemi ve dolaşmamı engelledi. Hayattan kopmadım dedi.
Kendisi gibi engelli olan binlerce kişiye mesaj da veren Koçer, şunları söyledi; “Engelli arkadaşlarım kitap okusunlar, herhangi bir hobi edinsinler. Bilmedikleri yeneteklerini ortaya çıkarıp, bu konuda neler yapabileceklerini düşünsünler. Hayat çok güzel, Allah'ın en büyük hediyesi. İmtihan ediliyoruz, sınanıyoruz. Sevgi çok önemli. Sağlıklı olmak illa bedenen sağlıklı olmak değil. Kalpteki engeller çok kötü. İnsanlara faydası olmayan, topluma zararı dokunan insanların fiziken sağlıklı olması, onun sağlıklı olduğunu göstermiyor. Birbirimizi sevelim, hayatı ve yaşamayı sevelim, şükredelim. Gözümüz, aklımız, beynimiz var. Elimizdekilere kanaat edelim, yoksa hiçbir zaman doymayız, mutlu olamayız.”