ADEM ÇAY
-
FİKİRDEN UN YAPMAK
15/01/2020 Kimi geçti kimi göçtü, ama bir şekilde hepsi gitti. Öyleleri vardı ki elmas gibi yandı yerde külü kalmadı, gökte dumanı olmadı. Elimizde pusula olsun tarih eskiye bakalım. Sonra da psikoloji ile sağımızda ve solumuzda olan insanı anlayalım. Her iki ilim dalı da insan değirmeni. Elinde kesesi olana “un” var. Elinde eleği olana “toz”. Demirciye lazım olan köz. Fosilleşmiş insanlığın serüvenini en iyi anlayan, anlatan hiç şüphesiz tarihçilerdir. Közde yanan insanı bize anlatanlar; psikologlar. Hangisine kulak veriyoruz, hangisinden yönümüzü öte ediyoruz? Bizim düşündüğümüzü bize söyleyen tarihçiler, bizi yalandan Elenora Porter'in eserinde başrole yazan senarist psikologlar. Bunlar bizim en iyi dostlarımız. Tarihin ve tarihi şahsiyetlerin avukatlığını yapmayan elinde terazi hassasiyetli Halil İnalcık talebesi tarihçiler ile, insanı karmaşık dünyasının keşfine giden uzun bir yol için bilet aldırmaya zorlayan Carl Jung takipçisi psikologlar ise aldanan Don Kişot'lar için yel değirmeni. Sonra elinde Kadir Mısıroğlu patentli kılıç ile “vurun abalıya”. Cervantes de, Pollyanna yazarı da bu dünyadan göçüp gitti. Eserleri kaldı. Bilir misiniz Müslüman doğuda ne çok yel değirmeni var? Sonra onlara saldıran ama adı Don Kişot olmayan Kuran'da adı geçen ne çok Müslüman var. Soralım: Kılıçları kim dağıtıyor, pervaneleri kim kuruyor? Kim bu Don Kişot'un ayak izlerine basma gayretinde olan Müslümanlar? Bunu hiç düşündün mü? “-Evet biliyorum, bilmem kaç asırdır bize tuzaklar kuran dış güçler” mi diyorsun? Sadece senin düşündüğünü, duymak istediğini sana “tarih” diye anlatan şerbetçi tarihçilerle arana mesafe koy. Laf ebeliği yaparak seni aynada dev gösteren her kim varsa arana mesafe koy. Senin gibi düşünmeyen insanlar üzerinde tahakküm kurmayı salık veren her kimse arana mesafe koy. Yakınlaş, biraz daha yakınlaş: Kitaba. Sonra “düşünce” közünü harla. Otur üstüne önce yan orda. Bak gördün mü köz sadece demirciye lazım değilmiş sana da lazım. Hamdın. Piştin mi, yandın mı? Evet. Şimdi bak kendine, bir daha bak. Sonra evrene. Sorgulamaya başla; kılıçlarının her iki yüzüne; mehdi, halife, kutup, gavs motifleri yapıştıranları, Allah'tan rol kesen insanların ulûhiyetini Kuran sor. Mahallende yangın varken seni namaza çağıran kaba softayı aklında tart. Yine bil; vurduğun pervane demirinin batı, Hristiyanlık, kilise, sinagog olmadığını. Dön sonra kendine sor: Neden elimizde hep kılıç bulundurmak zorundayız? Elimize kılıç verip de kalemi elimizden alan kim? Oysa ki biz başka öğrenmiştik: Kalem kılıçtan keskindi. Şunu da soralım: Neden biz hep kendimize bir düşman buluyoruz da içimizde besleyip büyüttüğümüz cehaletimizle, tembelliğimizle mücadele edecek bir çözüm bulamıyoruz? Mehmet Akif, Ali Şeraiti, Nureddin Topçu, Alija hep bu soruları sordu. Soranlar, sordukları tarafından eleştirildi. Sevinelim ortaçağda batı da “Giyotin” vardı. Bizde yok. Var bizde Cervantes'in yel değirmenleri. Onlarla savaşanlar da oldu içine atılanlar da. Oysa bu münevverler değirmenden çıkacak “un” derdindeydiler. Fikirden un ha!!! Tadından yenmez diyenlerin sayısı çok olsun. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TARİHÇİLER VE ULEMA - 14/10/2020 |
TARİHÇİLER VE ULEMA |
GÖZLÜĞÜN İKİ CAMINDAN: SİYASET, AYDIN, TOPLUM - 30/09/2020 |
GÖZLÜĞÜN İKİ CAMINDAN: SİYASET, AYDIN, TOPLUM |
TARİKATLAR - 2 - 16/09/2020 |
TARİKATLAR - 2 |
TARİKATLAR - 1 - 09/09/2020 |
TARİKATLAR - 1 |
ELEŞTİRİ - 02/09/2020 |
ELEŞTİRİ |
CORONAVİRÜS - 2 - 25/03/2020 |
CORONAVİRÜS - 2 |
CORONAVİRÜS - 18/03/2020 |
CORONAVİRÜS |
YOLCU - 11/03/2020 |
YOLCU |
KELİMELERDEN RESİM YAPMAK - 26/02/2020 |
KELİMELERDEN RESİM YAPMAK |
Devamı |