ADEM ÇAY
-
YOLCU
11/03/2020 Adem peygamberden beridir sürgündedir insanoğlu ve kıyamete kadar da sürecektir bu sürgün hayatı. Kimi kendisini sürgün eder bu hayattan, kimisi de sürgün edilir. Mesela aydınlar vardır fildişi kulelerine çıkmak zorunda kalan Cemil Meriç ve talebesi Ekrem Tahir gibi. Sonra bir de dervişler vardır çilehanesinde kendi yalnızlığında seyahate çıkan Ahmet Yeseviler gibi. Dur durak yoktur onlara ve herkese. Ta ki İsrafil'in ikinci anonsuna kadar. Bu yolculuğun bir de zoraki olanı var ''sürgün edilir'' cinsten. Konumuz da bu zaten. Bu sürgün için savaşlar çıkarılır sonrasında kıtlıklar baş gösterir ve birden yaşanmaz oluverir o doğup büyüdüğün, çocukluğunun geçtiği o coğrafyalar. Gözünde tüter çocukluk anıların ve her birinde ayrı bir yaşanmışlık, mutluluk, belki biraz da hüzün. Nereye gidersen git artık, sana verilen bir etiketle yaşamak zorunda kalacaksın. Adına göçmen denilecek, mülteci denilecek. Gittiğin ülkenin vatandaşı olsan da anadilini en iyi şekilde konuşsan da asla bir yerli gibi muamele görmeyeceksin. Üstad Sezai Karakoç'un ''Sürgün ülkeden başkentler başkentini'' dinledikçe, okudukça gözlerimden yaşlar gelir. Sorarım kendime bizim sürgünümüz ne zaman ve nasıl olacak diye. Endülüs'te yaşananlar, Bosna'da yaşananlar, Irak- Suriye de yaşananlar hepsi ama hepsinin sonunda zoraki göç var,gözyaşı var, hasret var. Yok olan ise yarına umutla bakacak gözler. Önce komşumuz Irak, sonra Suriye, belki Iran belki Türkiye. Her biri için ayrı bir senaryo, ayrı bir bahane. Sonrası malum; savaşlar, göçler, travmalar, hayattan kopuş. Tüm bunların tecrübelerini yaşadık, beraber ağladık ama beraber gülemedik, aklımızla hareket etmedikçe de gözümüzden yaşlar akmaya devam edecek. Bölgede emperyalizmin isteklerinde üç maymunu oynadıkça, ''emperyalizm'' kavramını sanki solcuların konuşacak bir şeyleri yokta ikide bir dile getirdiği bir slogan olarak gördükçe, birlikte bunun mücadelesini vermedikçe daha çok sürgünlerle karşılaşacak İslam dünyası. Regaip kandilinde Mehmetlerimize pusu kuran bunca yıldır analarımızı ağlatan, çocuklarımızı yetim bırakan sistemin adıdır emperyalizm. (Allah'tan şehitlerimize rahmet dilerim. El- Fatiha) Bakmayın adının Pkk, asala, pyd, rejim olduklarına. Tüm bunlar hedeflerine ulaşmak için kullandıkları metotların değişik isimleridir. Bilelim; Türkleri Anadolu coğrafyasında istemeyenlerin sözleştikleri yer Berlin konferansı. Sonuç bildirgesi Şark meselesidir. Sonra, İsrail'e geniş bir coğrafyada devlet kurma imkanı tanıyacak sözleşmenin 1917 de yayınlanan Balfour deklerasyonu olduğunu hepimiz biliyoruz. Biliyoruz bilmesine de İsrail'in bölgeyi ele geçirmek istemesi karşısında adının dini emperyalizm olduğunu tam olarak anlayamıyoruz sanki. Çiçek dalında güzeldir, taş yerinde ağırdır değil mi? Suriyeli Aişe Şam'da, çocukluğunun geçtiği sokaklarda koştukça evinde gibidir. Ve güzeldir bu. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TARİHÇİLER VE ULEMA - 14/10/2020 |
TARİHÇİLER VE ULEMA |
GÖZLÜĞÜN İKİ CAMINDAN: SİYASET, AYDIN, TOPLUM - 30/09/2020 |
GÖZLÜĞÜN İKİ CAMINDAN: SİYASET, AYDIN, TOPLUM |
TARİKATLAR - 2 - 16/09/2020 |
TARİKATLAR - 2 |
TARİKATLAR - 1 - 09/09/2020 |
TARİKATLAR - 1 |
ELEŞTİRİ - 02/09/2020 |
ELEŞTİRİ |
CORONAVİRÜS - 2 - 25/03/2020 |
CORONAVİRÜS - 2 |
CORONAVİRÜS - 18/03/2020 |
CORONAVİRÜS |
KELİMELERDEN RESİM YAPMAK - 26/02/2020 |
KELİMELERDEN RESİM YAPMAK |
ORDA BİR TÜRK VAR - 12/02/2020 |
ORDA BİR TÜRK VAR |
Devamı |