Cemali, şimdi Gülnar'a bağlı, yakınlığı ve ulaşım kolaylığı bakımından Mut'un bir köyü sayılabilecek durumda olan Ören pınar köyündendir. Asıl adı Ahmet, halk arasında: Cemali, Aşık Cemali, Hacı Cemali diye anılır. Şiirlerinde sadece CEMALİ mahlasını kullanır. 

Cemali'nin ne zaman doğup, ne zaman öldüğü kesin tarihini şimdilik bilemiyoruz. Sait Uğur Hoca , İçel Folkloru adlı eserinin C.III, 34. Sayfasında doğum-ölüm tarihlerini 1230-1290 (1815-1873)yıllarını kaynak göstermeden veriyorsa da, elime geçen:

1- 1877 Osmanlı-Rus çarpışmasına katıldığını ve Tuna cephesinde bulunduğunu bildiren iki adet destanı.

2- Kurbağa köyünden, em. öğ. Lütfi Öztürk'ün 1889 doğumlu annesi anlatmıştı: On-on bir yaşlarında iken tarlada ekin biçiyorlarmış, akrabaları olan Cemali yanlarına gelmiş, su istemiş, ''su yok ama çamın gölgesinde tulukta ayran var iç'' demişler. Cemali ayran içmek için tuluğun ağzını çözmesiyle sıcakta kükreyen ayran yüzüne fışkırmış. O anda:

Ayran tuluğunu açtık

Yed'adım geriye kaçtık

Sakaldan bıyıktan geçtik

Burnumuzu yire yazdı demiş.

3- Cemali Mut'un Beci köyünden arkadaşı Menteş Hoca'yı ziyarete gelir. 1908 meşrutiyetini kastederek:

Hürriyete aklı eren gülüp oynamaz

Beki de dünyanın son nefesidir

dediğini Becili Abit Hoca anlatmıştı. Bu veriler, Cemali'nin 19. Yy. ikinci yarısı ile 20. yy. başlarında yaşamış olduğunu kanıtlıyor. 

Gülnar'da bulunduğum sıralarda Cemali hayranlarıyla, Cemali'yi sevenlerle tanıştım. Ben de Cemali'yi o zamanlar tanıdım. Arıkuyusu köyünden Cemali hayranı İbrahim Hoca Cemali'nin ölümünü şöyle anlatmıştı: Cemali kendi haccını yaptıktan sonra, ahbabı olan Mut beylerinden İbrahim Bey'in hanımı Yordamsız oğullarından Fatma Hanım namına ikinci defa hacca gittiğinde hac farizesini yapıp dönüşünde Cidde iskelesinde vapur beklerken yönünü Mekke'den tarafa dönüp sırtını hurcuna dayar, Allah'a yalvarır: ''Ya Rabbim, beni bu topraklardan ayırma''

diye... Biraz sonra vapur gelir, yoldaşları binme hazırlığına başlarlar, Cemali de ise hiç hareket yok gelip baksalar ki Allah dileğini kabul etmiş Cemali'yi orada alıkoymuş. Mezarı orada bir yerlerdedir belki ama kim bilir...

ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER

Yetişin evliya imdada bana

Kekili yüzüne saçtı gelmedi

Hicran ataşını düşürdü cana

Başımın sevdası taştı gelmedi

Kar etti bağrıma yarin dilleri

Kimseler sıkasın ince belleri

Al yanak üstünde gonca gülleri

Bugün tomurcuğun açtı gelmedi

Aşkın badesini verdiler içtim

Beyhude ömrümü ataşa saçtım

Gece sabaha dek yoluna düştüm

Aldattı beni de kaçtı gelmedi

Gönül gezmek ister Kars’ı Şiraz’ı

Yarin yanakları Acem kirazı

Güzellerin şahı o şerefrazı

Bugün Cemali’den kaçtı gelmedi

*** *** ***

Ceran mıdır keklik midir sekişin

Nedir bu kınalı eller sevdiğim

Kametin servidir hüma bakışın

Yasemenden ince beller sevdiğim

Tabip bakmaz oldu dertliye sağa

Mecnun Leyla için çekildi dağa

Gerdana dökülmüş al yeşil cığa

Bilmem ebru mudur teller sevdiğim

Git yürü karşımda eğlenip kalma

Sevdasız başımı sevdaya salma

Kaküller menevşe yanağın alma

Açılmış yüzünde güller sevdiğim

Cemali yükletti taştı döküldü

Aşkın cenderesine girdi çekildi

Yalvarı yakarı beli büküldü

Nedir bu döktüğüm diller sevdiğim