Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam41
Toplam Ziyaret841435
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
HASAN KURTULAN
mutludegerleme@gmail.com
SIĞINMACI PROBLEMİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
15/02/2023
Deprem ciğerimizi yaktı. Kayıp sayımız saat başı yüzlerce artarken acılarımız katlanıyor, gözlerimizin yaşı kurumuyor.
Tesellimiz ise milletimizin yürek birliği, gönül birliği içinde kenetlenmesi oldu. Yardımlar yağmur gibi yağdı, koordinasyon konusundaki zaafiyet ortada olsa da iyi niyetli olunduğu görülüyor.
Depremzedeler hızla farklı illere sevk edilmeye başlandı. Bu kapsamda yoğun şekilde özellikle Hatay bölgesinden ilimize depremzede vatandaşlarımız geliyorlar. Milletimiz kucak açtı ve mümkün olan en iyi şartlarda konaklatmaya çalışılıyor.
Bu arada gelenlerin arasında çok sayıda –doğrudan- Suriye’den gelen sığınmacıların da olduğu sosyal medyada yer aldı. İşin doğrusu, kendi derdimiz başımızdan aşkın iken ilave yük alma konusunda ortalama vatandaşlarımızın çok tepkili olduğunu görüyorum ve elbette “önce can, sonra canan” demelerini haklı buluyorum.
Sığınmacıların neredeyse 10 yıla varan bir hikayesi oldu, milyonlarca insana savaş sebebiyle ev sahipliği yaptık, o dönem gerekliydi, problemin çözümüne dair adımların geciktirilmesi meseleyi kangren haline dönüştürdü.
İşin bir tarafı, 10 yılı aşkın süredir ülkemizde doğan, büyüyen, çocukken gelip yetişkin olan milyonlar var. Kendi ülkelerini hiç görmemiş, gözünü burada açmış milyonlar. Ülkelerindeki malı mülkü pay-ü mal edilmiş, evleri işyerleri savaşla yıkılmış insanlar.

Diğer taraftan, tarım ve hayvancılık, inşaat sektörü, oto tamiri vs yapılan küçük sanayi, tekstil sanayi vs pek çok kesime soruyorsunuz, feryat figan “Suriyeliler olmazsa çalıştıracak işçi bulamıyoruz” diye bağırıyorlar.
Baştan zaten cüzî rakamlara kanıp Suriyelilerin okumuş yazmışını, doktorunu mühendisini Avrupa’ya gönderdik, -tabir yerindeyse- ortalaması ıskarta denebilecek vasıfta bir grup elimizde kaldı.
Bir kısmının ülkemizde zaten akrabaları vardı (Hatay, Kilis, Gaziantep vb), bir kısmı da gelince evlilikler yaptılar, kan karıştı.
Konuyla ilgili fikrim şu, bu derece girift, milyonları ilgilendiren -ki yukarıda belirttiğim gibi bir kısmı bizim vatandaşımız- bir konuda, tek kalemde yapılabilecek pek bir şey yoktur, bıçakla keser gibi adımlar atılamaz. “Hepsi defolsun, ne halleri varsa görsünler” demek de, “hepsi kalsın” demek de mümkün değildir.
Soğukkanlı olmak, reel sosyolojik, ekonomik, beşerî gerçeklere uygun çözümler üretilmesi gerekmektedir.
Bu konuda zihin jimnastiği tarzında oluşturduğum, henüz olgunlaşma aşamasında önerilerim olacak. Elbette sadre şifa tekliflere açık, üzerinde müzakere edilmesi gereken şeyler.

KEFALET SİSTEMİ GETİRİLMELİDİR

Arap Ülkelerinde bilinen bir yöntem var, Kefalet (KAFALA) sistemi, duymuşsunuzdur. Ülke vatandaşı olmayan birisi, ülkeye yatırımcı olarak bile gelse, işçi vs zaten kesinlikle öyle, mutlaka ülkenin muteber bir vatandaşının himayesine/kefaletine girmek zorundadır. Böylece hem yabancı kişi için ön araştırma yapılmış olur, hem kişi sürekli kontrol altında tutulur, hem de muhatap yerli birisi olur. Yabancı kişi, her an pozisyonunu kaybedebileceğini bildiğinden, yasalara ve mahalli kültüre azami riayet eder, böylece adaptasyonu da daha hızlı sağlanır. Özellikle de kültürel adaptasyon çok önemlidir bu anlamda.
Madem yabancı işçi çalıştırmak zaruri olan sektörler var, yasalara uygun işler yapan girişimciler, iş sahipleri, tecrübelerini belgeledikleri (Diploma, ustalık belgesi, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) belgesi vb) sığınmacı statüsündeki kişileri devlete bildirirler. Bu konudaki yetkinlikler gerekirse kurulacak sınav komisyonları ile test edilir.
Doktor, Mühendis, Yazılımcı vs vasıflı insanların ise en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Bu kişiler ve çekirdek aileleri sınırlı süreli ve şartları belli olan çalışma/oturma iznine kavuşurlar. Yasaya uygun davrandıkları ve ülkenin işine yaradıkları -dönmek istemedikleri- sürece kalırlar, hem ülkeye hem kendilerine katkı sağlarlar.
Sermaye sahibi olup özellikle imalat sektöründe ülkemize yatırım yaparak istihdam sağlayanlar ise belirli miktarlarda yatırım halinde yine şartlı olarak çalışma/oturma izni alabilirler.
Çalışanlara da Sosyal Güvenlik sistemine daha fazla yük olmadan gerek sağlık sigortası, gerekse diğer tazminatlar yönünden sigorta sistemine dahil olmaları zorunlu kılınmalıdır.
Bunun dışında, kendi başına kalıp ne yaptığı belirsiz kitleler halinde problem çıkartan gruplar ise, şu anda gecikmeli de olsa aramızı düzeltmeye çalıştığımız Suriye rejimiyle anlaşılarak Suriye sınırları içine kurulacak yerleşim alanlarına gönderilirler.
Süreçte kefalet alamayan/kaybeden ya da yasalara aykırı davrananlar da tanınacak makul bir süre sonunda ilgili yerleşimlere gönderilirler.
Bu çerçevede, teklif geliştirilsin, bir an önce gerginlik daha fazla artmadan, her zaman yaptığımız gibi gecikmeyelim.


1382 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KİMLER MUTLU? - 24/09/2024
KİMLER MUTLU?
EKONOMİ NEDEN DÜZELMİYOR? - 20/09/2024
EKONOMİ NEDEN DÜZELMİYOR?
TEKRAR MERHABA - 17/09/2024
TEKRAR MERHABA
BAK ŞU ALLAH’IN İŞİNE! - 05/03/2024
BAK ŞU ALLAH’IN İŞİNE!
GEL GEL YAPIYORLAR - 02/02/2024
GEL GEL YAPIYORLAR
DEVLETİN MALI DENİZ - 23/01/2024
DEVLETİN MALI DENİZ
BATAKLIĞI KURUTMAK LAZIM - 16/01/2024
BATAKLIĞI KURUTMAK LAZIM
YOK SAYARAK PROBLEMLERİ ÇÖZEMEZSİNİZ - 05/01/2024
YOK SAYARAK PROBLEMLERİ ÇÖZEMEZSİNİZ
BU AYIP KİMİN? UTANDIM - 29/12/2023
BU AYIP KİMİN? UTANDIM
 Devamı