Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam466
Toplam Ziyaret781624
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
Meriç Tunca
HOCAM SÜLEYMAN ŞENTÜRK 26
04/04/2023
Yıl baya bi evvel... ya 1986 yada 1987.. Muttan İstanbul'a geldiğim günün öğleden sonrasında... gene yağan yağmura aldırmadan evimden çıkıp vatan caddesine iniyorum.. istikametim Beyoğlu ara sokaklarından biri.. sokağın ismini bilmiyorum... o sokakta deniz ve mutlu pavyon varmış yan yana.. Süleyman amca o güzelim el yazısı (ileriki yıllarımda Süleyman Şentürk'ün o güzelim el yazılarını her gördüğümde utandım kendimden. 
Berbat yazan ve Cerrahpaşa tıp fakültesinde tahsil gören ben, Cerrahpaşa'da iken iyiden iyiye bozmuştum yazımı.. okuyanlara abartı gelebilir.. yazdığım bir yazımı üç beş ay geçince okuyamam bazen.. Süleyman Şentürk hayatı boyunca hep başarı eklemiş.. başarıları ile önce ailesine ve yakın çevresine, sonrasında da yaşadığı ilçe insanlarına hep güzel örnekler sunmuştur. Bu başarılarında dört etken olduğunu düşünürüm hep.. en büyük etken güzel ailesi, ikinci etken işine olan aşkı ve disiplini, üçüncü etken çok güzel el yazısı, ki; el yazısına olan özeni de hayatına aynıyla yansımakta.. dördüncü etkende güzel kalbinden yüzüne şelale gibi dökülen kendine has güzellikteki Süleyman Şentürk gülüşü.. işte onun mükemmel güzellikteki el yazısında başarısının bir kısmını hissettiğimden.. kendi el yazımın kötü oluşu ile de kendi başarısızlığımı hep kıyaslarım.. böylesine kötü yazılı özensiz ve başarısız birine kızını bir çırpıda, hiç tereddütsüz verişine hep şaşarım.. hep utanırım...) ile şöyle yazmış en dıştaki kağıda. Babacığım; bu kağıdın içerisindeki yedi adet senet sahibini Beyoğlu'ndaki deniz veya mutlu pavyonda bulabilirsin.. 
Beyoğlu'na çıkınca oradaki esnaflara sorarsan tarif ederler.. bu pavyonların sahibi mutlu, benimde, babayın da arkadaşı olur.. senet sahibi Ömer ali duran bu pavyonların kapısında bekçilik yapıyormuş.. senetleri kendisine göster.. ama borcuna mukabil denk gelen miktarı almadan senetleri ona verme.. Süleyman Şentürk kimseyi icraya vermediği için benimle yolladı bunları.. hiç faizsiz borç toplamını verirsen senetleri de sana vereceğim de. Belki o an ödeyemez ama bir iki hafta içerisinde ödeyeceğinden eminim.. borcunu ödemeyi reddederse pavyonun sahibinin yanına var.. hem benim hem babayın selamını söyle, durumu anlat.. senetleri güvenerek ona teslim edebilirsin.. zaten o en kısa sürede tahsil edecektir.. o aldığın parayı da kendine harçlık edersin babacım.. sevgiler...
Süleyman Şentürk........ her İstanbul'a döneceğimde bana yol ve okul harçlığı vermek ister, ama ben nazikçe reddederdim, babam yeteri kadar verdi Süleyman amca, çok teşekkür ederim derdim.. zorlayamazdı böyle olunca... ama bu zarfla bana harçlık vermenin yolunu bulmuştu.. bahse konu miktar benim İstanbul da altı aydan fazla harçlığım oluyordu.. hem de bol keseden harcasam bile.. aslında yırtıp atacağı senetleri, adam İstanbul'da diye bana vermişti harçlık edeyim diye.. Ömer ali duranın İstanbul da olmak bahtsızlığı iken, benim için bir Şentürk sürprizine dönüşüvermişti.. hayatında her şeye özenen bu adam bana özendiğini de böylece hissettiriyor, omuzlarımda bu güzel adama karşı sorumluluklarım oluşuyordu.... uzatmayayım.... deniz ve mutlu pavyonu buldum.. yan yana iki pavyon.. giriş kapıları birbirine çok yakın.. kapıda duran siyah takım elbiseli, siyah gözlüklü, yakası üstten iki düğme açık, berduşvari beyaz gömlek, gene berduşvari görünen parlak pantolon kemerli iki kapı görevlisinin yanına yanaştım.. kendimi tanıttım.. mutlu olduğumu söyledim.. burada gene mutlu olan, Ömer ali duran diye biri çalışıyormuş dedim.. burada değil artık dedi içlerinden biri.. bende mutluyum.. sende Tunca abinin oğlusun herhalde dedi.. içeriye davet etti.. bir şeyler ikram edeyim dedi.. teşekkür ettim.. 
Beyoğlu'nda tünel istikametinde ilerleyince sağ koluyun üzerinde la villa diye bir diskotek tabelası göreceksin, Ömer ali abi oranın portmanto sorumlusu şimdi.. orda bulabilirsin dedi... durmadım ayrıldım oradan.. ana caddeye çıktım.. anlatılan istikamette la villa.. diskotek yazısını gördüm.. la villa yazısının üzerinde İbrahim Tatlıses'in posteri yaldızlı çerçevelenmiş.. tek gün için İbrahim Tatlıses La villada yazıyordu.. sahne alacağı tarihte o gündü.. girdim kapıdan.. girişte hoş tütsü kokusu vurdu burnuma.. on on iki ahşap ve şık basamakla çıkılıyordu.. duvarlar ise çok güzel halı kaplı idi.. hemen sol yanda, benden sekiz on yaş büyükçe biri otellerdeki resepsiyon tezgahı gibi bir yerin arkasında, vestiyerin önünde duruyordu.. vestiyerde birbirinden şık pardesüler, şapkalar, fötrler, şemsiyeler asılı idi.. her askının numarası vardı.. şaşkın şaşkın yüzüme baktı benden büyükçe olan şahıs.. beni eni konu süzerken- len aslanım senin ne işin var burada, buraya senin gibiler giremez- der gibi bakıyordu.. sessizliği o bozdu... hayırdır aslanım dedi sertçe, gözleri basamaklardan yukarıyı göstererek.. gözler, çıkamazsın diyordu... muttan geliyorum dedim.. Ömer ali duran diye birini arıyorum.. burda çalıştığını söylediler mutlu pavyonda dedim... benim dedi şaşkınlıkla.. gözleri bu defa hayırdır aslanım diyordu.. beş dakika konuşabilir miyiz, müsait bir yere geçme şansımız var mı dedim.. burdan ayrılamam aslanım şimdi.. az sonra İbrahim Tatlıses'in konseri başlayacak.. ne söyleyeceksen yarın gel dedi.. olur yarın geleyim.. ama meraklandırmayayım da sizi yarına kadar.. beni Süleyman Şentürk gönderdi, sebebini tahmin edebiliyorsunuzdur sanırım dedim.. 
Kapının dışına bordo renkli bir Mercedes durdu.. arka sağ kapıyı iki kişi birden açtı.. zayıf uzun birisi araçtan inerken, o iki kişiden biri kapının bir tarafında, diğeri öbür tarafında hazır olda bekledi.. Ömer ali duran üzerini düzeltirken hazır ola geçti.. hoş geldiniz efendim dediler.. uzun ince adam merdivenlerden çıkarken Ömer ali duran peşinden koştu.. bu adamın siması bende yabacı değildi ama çıkaramamıştım.. dondum kaldım.. tam dışarıya çıkacakken bordo mersedese bakınca, dudaklarımdan Cevdet Demir, Cevdet amca sözleri dökülüverdi... ve bende hızla yukarı çıktım.. Ömer ali duran Cevdet amcanın paltosunu, şemsiyesini (baston şemsiye), fötrünü aşağıya götürüyordu.. beni yukarıda görünce benden hiç hazetmedi gözleri...


743 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -67- - 23/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -67-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -66- - 19/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -66-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -65- - 16/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -65-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -64- - 12/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -64-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -63- - 09/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -63-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE 62 - 05/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE 62
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -61- - 02/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -61-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -60- - 29/12/2023
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -60-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -59- - 26/12/2023
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -59-
 Devamı