Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi13
Bugün Toplam92
Toplam Ziyaret841486
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
Meriç Tunca
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -75-
25/06/2024
            Uzun burunlu bordo renkli, ortadan iki sıra beyaz çizgili köy otobüsünün yanına geldi Mustafa emmi. Sırtında iyi basılmış bir haşa geliç, elindeki filesinde karpuz kavunlar. Bunları otobüsün yanına koyup, muavine sen bunları bagaja çıkart ben geliyorum deyip koşar adım gitti. Bu arada Osman dayı ikişer adet gofret ve pasta kutularıyla geldi börüm börüm.

            Muavine sıkıca tembihledi kurumlanarak; dikkatlice koy ezilmesinler dedi. Şebboy teyze torunu sakinenin elinden tutarak geldi. Otobüsün ön koltuğuna torunuyla oturdu. Torununu kucağına alıp, gelecek olan ikinci kişiye yer açtı. Hem böylece tek kişilik ücret ödeyecekti. Şebboy teyzenin annesinin adı da sakineydi. Torunun ismi buradan geliyordu. Yedi yaşlarındaki sakine elindeki horoz şekerini löpürdete löpürdete emip yalıyor ve ağzını yüzünü şeker kaplıyordu.

            Çok mutluydu elindeki horoz şekeriyle sakine. Haydar emmi sırtına attığı iki heğbeyle geldi telaşla. Heğbelerin gözleri ev erzaklarıyla doluydu. Çaylar ve makarnalar bakana keyif vermekteydi. Muavini tembihledi haydar emmi;  ben erken ineceğim yeğenim, heğbeleri kolay yere koyda inerken alıvereyim, dedim. Musa dede, karısı hacca (Hatice) teyzeyle geldi usul usul. Başındaki foteri kaldırıp alnından süzülen teri arka cebinden çıkardığı, mis gibi kokulu ve ütülü mendiliyle silerken karısına sen geç uygun bir yere otur hacca dedi. Güzel gülümseyişini yüzünde özenle taşıyarak, altın dişlerini göstererek Mahmut emmi geldi öteden. Zehra hanım teyzede heğbesiyle geldi. Onun heğbesi de erzak doluydu.

            Mustafa emmi elinde iki sele incirle geldi tekrar. Bagajdaki çuvalını ve filesini göz ucuyla yoklayıp, muavine şu sepetin birinide diğerlerinin yanına koy muntazamca yeğenim, şu ikinci sepeti de arkaya yanına bir yere koyda giderken ikram et eş dost dedi. Öteden mavi gömleğinin yakasının içine, boynuna çevrelediği beyaz mendille, pos bıyığını burarak geldi köy otobüsünün sahibi Erdal beğ. Muavine göz ucuyla ayar verdikten sonra aşağıda kravga yolcusu kalmasın diye bağırıp direksiyon koltuğuna yerleşti.

            Çalışır vaziyetteki otobüse bir iki ara gazı verdirip, bir iki korna çalıp, dikiz aynalarını kontrol edip, iç aynadan da yolcuları kolaçan ettikten sonra usulca hareket etti geri geri. Sonra birinci vitese arabayı alıp, garaj çıkışına kadar korna çalarak ağır ağır ilerledi. Arka açık kapıdaki muavin kravga!! Kravga!!  Diye bağırmaktaydı. Otobüs ağır ağır ilerlerken arka kapıdan son dakkacı yolcular koşar adım biniyorlardı. Yolun sağında el eden karı kocayı görünce oraya yanaşıp durdu Erdal beğ.. bağırdı muavinine.. çiftin eşyalarını gösterip, -Oğlum alıver emmiyin heğbelerini!!- dedi. Meriç oğlan otobüsün kaptanı olan Erdal dayısının yanına, motor kapağına oturdu. Erdal dayısının nefesini nefesinde hissediyor, dayısını gıptayla izliyordu.

            Meydan arkası yokuşundan geri aşşağı yapıntıya doğru otobüs şahlanınca yan açık pencerelerden efil efil mut sıcağı içeriye dolarken, otobüsün içini ferahlatıyordu. Ortalarda oturan haydar emmi muavine sesledi. Getir yeğenim şu arkadaki dört telliyi de çalıp söyleyerek gidelim ben inene kadar dedi. Bağlamayı eline alan haydar emmi önce haydar haydarı çalıp söyledi.. - Nesimiye sormuşlar o yar ile hoş musun... hoş olayım olmayayım, o yar benim kime ne.. haydar haydaar kiime ne...- derken iyice bastırıyordu tellere de, sözlere de. İneceği yere malya köyüne varana kadar sekiz on türkü çalıp söyledi haydar emmi. Otobüs malyada haydar emmiyi indirmek için durunca Erdal beğ muavine bağırdı gene. - Oğlum alıver emmiyin heğbesiniiiiii!!!!..

            Kravga bölgesi benim cennetim. Bu bölgede yaşayan herkes benim cennet yüzlülerim.. her biri ayrı ayrı sevdiklerim. Sıkca gider oturur çay içerim kahvenin birinde. Dut ve incir gölgeli kahvelerimizde çay yudumlarken sohbetler şıralandırırım. Oyun oynayanları seyreder, oyunlarına olur olmaz burnumu sokarım..



288 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 86 - - 02/08/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 86 -
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 85 - - 30/07/2024
GÖKSU KURUYOR MİLLET. GÖKSU BİRKAÇ YIL SONRA AKMAZ OLACAK..!!!!
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 84 - - 26/07/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 84 -
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 83 - - 23/07/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 83 -
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 82 - - 19/07/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 82 -
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -81 - - 16/07/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -81 -
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -80- - 12/07/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -80-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -79- - 09/07/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -79-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 78 - - 05/07/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE - 78 -
 Devamı