Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam331
Toplam Ziyaret781489
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
HAKAN ACER
hakanayfer33@gmail.com
“ENRON VAKASI ve SARBANES-OXLEY YASASI”
06/03/2019
ABD'de patlak veren muhasebe skandalları serisi, dünyanın en büyük şirketi olan enerji kuruluşu Enron'un 2001 yılında, raporlamış olduğu “net kâr rakamlarını” yapılan muhasebe hataları nedeniyle düzelttiğini bildirmesi ile başlamıştır. Enron, iflasını istediği 2 Aralık 2001 tarihine kadar Amerika'nın yedinci büyük şirketi, dünyanın da en büyük enerji ticaret şirketiydi. Enron Şirketi, iflas etmeden önce 21.000 çalışana sahipti. Enron, elektrik, doğalgaz, kağıt ve iletişimde dünyanın önde gelen şirketlerinden biriydi. 2000 yılında 101 milyar $ geliri olduğunu iddia etmişti. Büyük iflas olayının ardından, şirketin hisselerine yatırım yapmış yatırımcıların (işletme dışı kullanıcılar) servet kaybının 80 milyar dolara ulaştığı tahmin edilmiştir.
Bu büyük başarısızlıkta pay sahibi olanlar arasında, şüphesiz ki, muhasebe uzmanlığı mesleğinin dev şirketlerinden ünlü Arthur Andersen (AA-Denetim Şirketi) firması da vardır. Enron olayı, bağımsız denetim ve işletme danışmanlığı alanının en güçlü şirketlerinden AA'nın denetimi altında batmış olan üçüncü büyük firmadır. Firmanın, bilanço ve gelir tabloları genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine (GAAP-Generally Accepted Accounting Principles) göre denetlenmiş ve gösterilen tarihte şirketin mali durumu ile faaliyet sonuçlarını, GAAP'a göre doğru ve tarafsız olarak yansıttıkları, AA uzmanlarınca onaylanmıştı. Dünyanın en büyük muhasebe şirketlerinden birinin bu başarısızlıkları, mesleğe olan toplum güveninin sarsılmasına neden olmuştur. Enron sadece, muhasebecilerin “artan müşteri baskısıyla” karşılaştığı son örnektir.
Ayrıca Deloitte Touche denetim şirketi de Arthur Andersen denetim şirketini denetlemiş ve AA'nın denetim raporlarının GAAP'a uygun olduğunu ifade etmiştir. Uzmanlar bu durumun, meslektaş incelemesi (peer review) uygulamasından kaynaklandığını ifade etmişlerdir. Bahsi geçen denetim şirketleri dünyada “Big4” olarak adlandırılan “Dört Büyükler'den” ikisidir.
Enron Vakası aslında muhasebe denetiminin ne kadar önemli olduğunun da bir ispatıdır. Özellikle “Bağımsızlık” ilkesinin ihlali durumunda neler olabileceği –Arthur Andersen Denetim şirketinde olduğu gibi– ortaya çıkmıştır. Devasa bir şirket adeta zamanının hiç batmayacağı düşünülen Titanic'in ilk transatlantik seferinde batması gibi tarihten silinip gitmiştir. Yatırım yapan işletme dışı kullanıcılarının ettiği zarar da cabası. Eğer Arthur Andersen denetim şirketi bağımsızlık ilkeleri doğrultusunda hareket etseydi ve önemli olan muhasebe hile ve hatalarını görmezden gelmeseydi bu durum olmayacaktı. En önemli muhasebe hilesi olarak aslında bilanço dışı finansman yolu ile şirket varlıklarının ve borçlarının gizlenmesi yolu ile kaynaklarının olduğundan iyi gösterilmesi, belgelerin imha edilmesi vs. gösterilebilir.
Bilanço dışı finansman, şirketlerin faaliyetlerini sürdürmek amacıyla bilançolarının (finansal durum tablolarının) aktif ve pasifini etkilememek kaydıyla finansman bulmaları anlamına gelmektedir. Şirketler; hem finansal tablolarının finansal tablo kullanıcılarına birincil derecede yatırımcılara ve kredi verenlere göreceli olarak güçlü görünmesini sağlayarak sermaye maliyetini düşürmek ve daha yüksek tutarda borçlanmak, hem de vergi avantajı sağlamak amacıyla bilanço dışı finansman yöntemlerine başvurabilirler. Bu doğrultuda; başvurulan bilanço dışı finansman yöntemlerinden biri de makine, ekipman, bina veya hava aracı gibi büyük nakit çıkışı gerektiren sermaye yatırımlarını satın almak yerine kiralama yoluna gitmektir. Bu durum işinde uzman bir denetim şirketi AA'nın gözünden kaçmış olamazdı. “Bağımsızlık” ilkesine uyulsaydı en azından şirket iflas etse bile 80 milyar dolar değerinde yatırım yapan yatırımcılar mağdur olmayacaktı. Bu durum Arthur Andersen'in de (AA) tarih sayfalarından silinmesine neden olmuştur. Okuduğum makalelerde
Arthur Andersen firması çalışanlarının sabah Enron şirketinde işe geldikleri, hangi personelin denetime gideceğine Enron firmasının üst düzey yöneticilerinin karar verdikleri ve Enron şirketinden alınan ücretin Arthut Andersen firmasının yıllık denetim ücretleri içinde %27'lik bir payı oluşturuyor olması gibi nedenlerden bahsediliyordu. Ayrıca Bağımsız Denetim şirketi Arthur Andersen'in firmanın iç denetim mekanizmasını da yürüttüğü düşünülünce durum biraz daha karmaşık (complex) bir yapıya dönüşüyor. İşletmenin temel yönetim fonksiyonlarından birisi de kontroldür. İşletmedeki kontrol fonksiyonu iç kontrol sistemi aracılığıyla yerine getirilmektedir. Bu çerçevede işletmede iç kontrol;
* Zamanında, tam ve doğru bilgiye ulaşılması,
* Mali raporlamadaki hata riskinin en aza indirilmesi,
* İşlemlerin güven içinde yapılabilmesi,
* Faaliyetlerin aksamasına engel olan konuların ortadan kaldırılmasında yönetime yardımcı olmaktadır
“İç Denetim”(internal audit ) mekanizması firmaların genel müdürlüklerine olmasa da yönetim kuruluna bağlı olarak faaliyet gösteren ve bağımsız olduğu düşünülse de aslında çalışanlarının firmaya bağlı olduğu, firmada ücretli çalıştığı ve bir anlamda bağımlı olan çalışanlar tarafından yapılan denetim mekanizmasıdır. Literatürde “Teftiş”, “İç kontrol” gibi kavramlarla da karşımıza çıkmaktadır.
ABD'de Enron, Wordlcom gibi büyük şirket skandallarının hissedarlarda muhasebe ve şirket açıklamalarına bir güvensizlik yaratması üzerine özellikle bu konularda iyileştime sağlamak üzere "Halka Açık Şirketler Muhasebe Reformu ve Yatırımcıyı Koruma Yasası” diğer adıyla “Sarbanes&Oxley Yasası” 30 Temmuz 2002'de yürürlüğe konulmuştur. Şirketlerin finansal raporlamaları üzerindeki kontrollerin iyileştirilmesini amaçlayan ve etkin kurumsal yönetimi destekleyen yasa, ABD'de borsalarda işlem gören şirketlerin tamamını kapsamaktadır.
Ülkemizde de bağımsız denetime tabi tutulan şirket profili yıldan yıla artmaktadır. 2018 yılı verilerine göre Bağımsız Denetime tabi tutulmanın şartları;
* Aktif Toplamı 35.000.000-TL
* Yıllık Net Satış Hasılatı 70.000.000-TL
* Çalışan Sayısı 175 kişi
Bu ölçütlerden en az ikisini “üst üste iki yıl” sağlayan tüm şirketler bağımsız denetim yaptırmak yani finansal tablolarının genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olup olmadığını denetlettirmek zorundadır. Bu rakamlar geçtiğimiz yıllarda daha yüksek iken yıl geçtikçe aşağı çekilmekte, düşürülmekte ve bu kapsama girmesi düşünülen firma sayısı arttırılmaktadır. Amaç tabana yaygın bir denetim mekanizmasının gerekliliğidir.
Sonuç olarak ülkemizde bağımsız denetim yetkisi 3568 Sayılı yasa ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlere (SMMM) ve Yeminli Mali Müşavirlere (YMM) verilmiştir. Dolayısı ile aslında denetim mesleği, mesleğinde gerekli eğitim ve uzmanlığa sahip, saygın ve bağımsız olan, etik ilkelere bağlı kişiler tarafından yürütülmesi gereken geleceğin en önemli mesleklerindendir. Bu kişilerden YMM'lerin defter tutma yetkisi yok iken tasdik yetkisi, SMMM'lerin ise tasdik yetkisi yok iken defter tutma yetkisi bulunmaktadır.
Yani denetim mekanizmasını yürüten, müşavirlik mesleğini icra eden kişiler, insanlar tarafından yanlış bilinen ve tabiri caizse “Maaaseebeeci” olarak adlandırılan kişiler değildir… Bağımsız Denetim Uzmanları “Esnaf” da değildir. Bu konunun tam anlaşılması için “Esnaf” ve “Serbest Meslek Erbabının” hukuki tanımlarının da okunmasında fayda vardır.
Sevgiyle kalın…Saygılarımla,
Kaynakça
* BAYRAKTAR, A. Türkiye'de Muhasebe Hileleri Tarihi, Trakya Üniversitesi SBE, 2007
* ÖZTÜRK. Can, UFRS 16 Kiralama İşlemleri Standardının Eski UMS 17 Standardı İle Karşılaştırılması ve Almanya ve Türkiye'de Hisse Senetleri Halka Açık Olan Hava Yolu Şirketlerinin Finansal Durumuna Etkisi, Makale, Muhasebe Bilim Dergisi, Mart 2016)
* SAĞLAR, J., KANDEMİR, C. The Case of ENRON : Accounting Fraud or System Failure * http://tkyd.org/tr/sss-sarbanes-oxley


19654 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

NAKIŞ - 31/08/2022
NAKIŞ
FARELİ DÜKKAN - 03/03/2021
FARELİ DÜKKAN
GONDOL OTELİ - 02/02/2021
GONDOL OTELİ
SONBAHAR GELSE - 16/09/2020
SONBAHAR GELSE
ANNE GEL YANIMA OTUR - 26/08/2020
ANNE GEL YANIMA OTUR
HOW TO READ A PAPER? - 27/02/2019
HOW TO READ A PAPER?
POMODORO TEKNİĞİ - 20/02/2019
POMODORO TEKNİĞİ
YALAKA MEHMET - 13/02/2019
YALAKA MEHMET
PİNOKYO - 30/01/2019
PİNOKYO
 Devamı