Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam52
Toplam Ziyaret865230
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
ALİ YAVER SOYLU
aliyaversoylu@muttanhaber.net
Ölümünün 54. yılında Adnan Menderes
29/05/2014

Ölümünün 54. yılında Adnan Menderes

 

            Gelen gibi varıp gittiler

            Cenneti mekân ettiler

            Güneş batarken yine

            Adnan'ı da yolcu ettiler

 

            Ölümünün 54. Yıldönümünde Cumhuriyet tarihinin en ibret verici vakaların başında gelen merhum Adnan Menderes'i rahmetle anıyorum.

            Türk siyasi tarihinin millet iradesinin baskıya karşı direnişinin sembolü olan isimdi. Siyasetinde büyük başarıları kadar, hataları da olan Ali Adnan Ertekin MENDERES, sanayileşme, ekonomik gelişmeler, tarımda mekanizasyon, ODTÜ ve Karadeniz Teknik Üniversitesini kurulması, İstanbul İmar Çalışmaları ve Ankara'da Banknot Matbaası kurularak, ilk banknotların Birleşik Krallık'ta basılmaya başlanmasından 120 sene sonra Türkiye Cumhuriyeti banknotlarının artık Türkiye'de basılması gibi birçok önemli hizmeti başardı.

            Siyasi arenada birçok eleştiriye maruz kalmış ve bazı haklı eleştirilerin olmasına rağmen, askeri otoritenin yaşama hakkını elinden alması, bu millete yapılmış en büyük hakaretlerden birisidir. Siyasetini askeri vesayete bağlamış, asker temelli devlet idaresini benimsemiş siyasetçilerin bu ülkeye kazandırdıkları sadece idam olmuştur.

            Menderesin demokrasi ve cumhuriyet rejimi misyonu, Mustafa Kemal'in çizdiği ilkeler ışığında bu milletin öz kimliğiyle pekişmişti. Birilerinin Rusya'dan getirdiği kumaşla bu milletin üzerine oturtmaya çalıştığı kıyafet gibi değildi. Ya da hitlerin o çok şiddetli düşünceli uygulamalarından esinlenmemişti. Bu milletin özü ve haykırışıydı. “Yeter Karar Milletin !” diyen 46 ruhunun serzenişiydi. Çok partili hayatın gerçek mesajıydı. Milletin istikametinin sembolüydü.

            Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idamı sadece bireylerin hayatının sona erdirilmesi veya bir cinayet değildi. Millet iradesinin, demokrasinin ve halkın idamıydı aslında. Üstünlerin gövde gösterisiydi. Ama o kadar yaşayana rağmen, öldürdükleri vatan evlatları hala diri kalabildi, üstünler unutuldu, yok oldu ve lanetleniyorlar. Dün başbakanının asılmasını tertipleyen zihniyet, bugün terörist başını, 30 bin insanın katilini besleyen postal zihniyet, mücadelesini hep siyaset sahnesine vermekte. Ulusal güvenliği tehdit eden terör unsurlarını ise doğrudan ve dolaylı olarak desteklemekte, oradan rant kapmakta. İstense bitirilebileceği gerçeği ise hala insanımızın aklında.

            Millet iradesinin kesintiye uğraması son derece vahim bir sonuçlar doğurmuştur. Hizmet üreten, çalışan bir şeyler başarma gayreti içinde olanlar, kenarda oturup bekleyenler kadar insandır. Nasıl ki, çalışmayan hata yapıyorsa, çok çalışanda hata yapacaktır. Ama çalışanın hatası asla kabul görmemiş ve bugün de görmemektedir. Meyveli ağaç her zaman taşlanmaktadır. Kendine hayrı olmayan zihniyet, yine her şeye bir kulp takmaktadır.

            Merhum Başbakanımız Sayın Adnan MENDERES'i, Hasan POLATKAN'ı, Fatin Rüştü ZORLU'yu ve beraberinde 1960 darbesiyle mahkum olan, idam edilen diğer bütün demokrasi önderlerini rahmetle, minnetle ve şükranla anıyorum. Hangi fikir ve düşünceden olursa olsun, böylesine elim bir hadisenin tekrar yaşanmamasını temenni ediyorum.

            Demokrat Parti ve devamında Adalet Parti misyonunun ilçemizdeki siyaset sahnesinde çok önemli marka isimleri de vardı. Bu vesileyle onları da anmak isterim. Kimisi aramızdan ayrıldı kimisi ise hala yaşayan bir tarih olarak saygı beslediğimiz insanlar. Adalet Partili Belediye Başkanı Aslan Yalçın, Hulusi Vural (Hulusi Dayı), Sıtkı Soylu, Mazhar Arıkan, Veli Baştuğ (Veli Çavuş), Ali Çetin (Cülle Ali), Bekir Çetin (Cülle Bekir), İsmail İlyan (Hıdır İsmail), Mehmet Çatık (Çatık Emmi), Musa Tunç (Kör Musa), Ali Manav, Mehmet Manav, Ahmet Alper ve Sakızlı Goca Sinan'ı rahmetle anıyorum. Bayram Çerekçi, Orhan Atsan, Rüştü Dinçer, Süleyman Kılıç (Dağpazarlı), Numan Dayı (Ali Necati Salgur)'u ve o dönemin bu davaya gönül vermiş bütün gönüldaşlarını saygıyla selamlıyorum.

            1968 yılında göreve giderken Silifke'de trafik kazasında yaşamını yitiren Adalet Partili Belediye Başkanımız Sayın Aslan Yalçın'ın eşi Münire Teyze, yaşanan sıkıntılı dönemi anlatan çok güzel bir şiirini bizlere ulaştırdı. Münire Teyzemize Allah'tan uzun ömürler ve sağlık dileyerek, şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum:

İmralı'da 3 kuş uçtu

Yandı yürek tutuştu

A hainin zalimleri

Sizde insaf hiç mi yoktu

 

            İmralı'dan uçan kuşlar

            Cenneti alada kışlar

            Gerideki Müslümanlar

            Bu şehitlere ağlar

 

Namık gedik kalksana

Olanlara bir baksana

Üç kurban daha verdik

Onları karşılasana

 

            Eylül on altı on yedi

            Üç masumu birden yedi

            Bu ayın ne suçu var

            Komite ile sağır yedi

 

Kuş olup da uçtunuz

Ölmeyip göç etiniz

Müslümanların kalbinde

Sönmez bir güneşsiniz

 

            Rahmet ile anarız

            İçinizde kaldı ahınız

            Dünya bir gün biter de

            Ahrette görülür hesabınız

 

Yazın şairler yazın

Gökte uçar tayyareler

Kıralası pervaneler

O üç cana nasıl kıydın

 

            Kör olası zalim eller

            Adnan rüştü hasan

            Bulamayız böyle insan

            Hainlerin yaptığı

            Yapmaz bir Hıristiyan

 

Göğüslerinde altı ok

İman denen onlarda yok

Ellerindeki yağlı kendirle

Cehennem yolu çare yok

            Söyleyin arkadaşlar korkmadan

            Akşam olup da kararmadan

            Güneş ufukta yarım

            Son huzmeler de batmadan

 

Semalardaki kara bulutlar

Asılsızdır üflesek uçar

Biliyor musunuz arkadaşlar

Layık mevkidir cehennemi lavlar

 

            Onlarda kıydı üç cana

            Olalım diyorlar can cana

            Siz söyleyin doğruyu

            İmkân var mı Allah aşkına

 

Şafakta okunan ezan

Beyazlar giyip de gelen

Kahrolsun bunları yaptıran

Kimdir mezarı bilen

 

            Gelen gibi varıp gittiler

            Cenneti mekân ettiler

            Güneş batarken yine

            Adnan'ı da yolcu ettiler

 

Müslüman mert şehit gittiler

Onlar da bir gün görürler

Oh çeken kâfirler

Zalimler daha çok çeker

 

            Kendileri katil oldu

            İçlerinde kin doldu

            Kısmetmiş cennet yolu

            Üçüne de ne mutlu

 

Kopacak bir gün tufan

Yoktur hatır falan

Dünyada canlara kıydıran

Hesap verecek hemen

 

            İdam sehpaları kuruldu

            Muratlara nail olundu

            Tarafları yas tutarken

            Düşmanların bayramı oldu

Düşman dedimse şaşman

Dışarıdan düşman araman

Yüzlerce cana kıyan

Mason neslini çoğaltman

 

            Yüzlerdeki maskeler indi

            Ötekiler saklı bilinmezdi

            Bu son büyük katliam

            Dünyaya acı geldi

 

Gelecek nesillere

Bu olayı siz anlatın

Onlar gitti gelmezler

Derdimizi kimler böler

 

            Böyle büyük acılar

            Kalpleri okla deler

            Cennetin bahçeleri

            Yemyeşildir çimenleri

 

Yeni varan üç şehidin

Nurla dolmuş çehreleri

Bir bakın siz üç şehide

Ağlaşalım halimize

Bir çare bulamadık

Deva bulmaz derdimize

Dert deyip de geçmeyin siz

Üstümüze gelmeyin siz

Derdimiz derya gibi

Dünya bitir sormayan siz

 

(Münire YALÇIN)



3333 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

50 YAŞINDAYIZ - 02/01/2024
50 YAŞINDAYIZ
LÜZUMSUZ DOĞALGAZ MUT’U KARIŞTIRDIN - 27/12/2017
LÜZUMSUZ DOĞALGAZ MUT’U KARIŞTIRDIN
NELER OLMUŞ, NELER BİTMİŞ? - 16/08/2017
NELER OLMUŞ, NELER BİTMİŞ?
DARBE - 20/07/2016
DARBE
MAYIS TRAFİĞİ - 18/05/2016
MAYIS TRAFİĞİ
Canlı Bomba - 23/03/2016
Canlı Bomba
Suriye Suriye Suriye... - 17/02/2016
Suriye Suriye Suriye...
KISA KISA ACABA… - 27/01/2016
KISA KISA ACABA…
TERÖRÜN NERESİNDEYİZ? - 20/01/2016
TERÖRÜN NERESİNDEYİZ?
 Devamı