Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam440
Toplam Ziyaret781598
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
ALİ YAVER SOYLU
aliyaversoylu@muttanhaber.net
NELER OLMUŞ, NELER BİTMİŞ?
16/08/2017
Uzun zaman oldu. Birkaç kelam da birikti. Bir “Merhaba” diyerek yazıya başlayalım.
Mut gündemi mi yoksa Türkiye gündemi mi, üzerine bir yazı hazırlasam diye düşünürken, aklıma gelenleri sıralamak istiyorum.
Türkiye'de gündemini takip etmek, yaşayan nüfus olarak cereyan eden olayları hafızada diri tutmak, arşivini tutan medya için bile zorlaştı.
Gün geçmiyor ki, “Bu nerden çıktı? Ne oluyoruz? Nereye gidiyoruz? Yaa sahiden öyle mi? Daha neler? Yok, o iş öyle değildir” gibisinden kelimelerle süslenen birçok konu gündeme geliyor.
Peki neden?
“Bir ülkede sanat, edebiyat ve felsefeden çok siyaset konuşuluyorsa, geri bir ülkedir” şeklinde düşünenler var. Doğru mu, değil mi, size bırakıyorum.
Alt yapısını ve temel ihtiyaçlar listesini tamamlamış, refah boyutunda belli seviyeyi aşmış toplumlar elbette ki içsel dönüşümünü, kişisel gelişimini farklı sosyal alanlarda zenginleştirmek için imkan bulabiliyor.
Geçim sıkıntısı, terör olayları, doğal afetler, savaşlar, kaos ve kriz ortamları, demokrasi sorunları ve benzeri hadiselerle boğuşan toplumlarda bunlar biraz geride kalıyor haliyle.
Peki, Türkiye olarak biz son birkaç yılda nereden nereye geldik?
Neler yaşadık?
Kılıçdaroğlu, adalet yürüyüşü yaptı.
Bazı Milletvekilleri teröre destek verdiği gerekçesiyle tutuklandı.
Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtik. Referandum da mühürsüz oy krizi yaşandı.
Dünkü adıyla paralel yapı bugünkü adıyla FETÖ'cüler tespit ediliyor. Kim FETÖ'cü, kim değil, herkes şüphe içinde arıyor. Bunları buralara kim getirdi, bilen yok. Nasıl oluvermiş bu işler, hala akıl ermiyor.
İhraçlar, görevden uzaklaştırmalar ve tutuklamalar yaşandı. 
Reina saldırısı ile gece kulüplerine “dur” dendi.
15 Temmuz kalkışmasıyla tarihimizde hiç unutulmayacak büyüklükte, milletimizin demokrasiye sahip çıkarak teröristleri püskürtmesini, devletimizin milletiyle bölünmez bütünlüğünü bir kez daha tüm dünyaya ispatladık. Bu püskürtmeyi yapanlar Türkler'di, başka herhangi bir etnik unsurun, Suriyelilerin, azınlığın veya başka bir vatandaşın karşı çıkması söz edilebilecek kadar öne çıkmadı bence yoktu bile.
“Türk milleti” der olduk. Alt ve üst kimlik diye bir şey kalmadı. Ay yıldızlı bayrak ve rejim cumhuriyet olarak netleşti.
PKK, DAEŞ, PYD, YPG, FETO, MLSPB, DHKP-C …vs bir çok terör örgütlerinin yurt içindeki eylemlerinin gerçekleştiği bir pozisyonda yer aldık.
7 Haziran'da koalisyon ihtimali, 1 Kasım'da yeniden tek parti iktidarını tercih eden seçimler yaşandı. Akabinde Başbakan değişti.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından Demirtaş ve sırtını terör örgütlerine yaslayan bazı HDP'li vekiller tutuklandı. 
PKK, Türkiye'yi tükürüğünde boğamadı.
Hendek mücadelesi diyebileceğimiz, şehirlerimizin devlet imkanlarıyla önce kazılıp, sonra devletin güvenlik güçleriyle kapatılmasını, şehirdeki teröristlerin etkisiz hale getirilip, güvenli mahallelere geçiş sürecini yaşadık. Diyarbakır Sur'un, Toledo yapılacağını işittik.
Suriye krizinden sonra sınır kapılarımızdan gerekli tedbirleri almadan, “gelene geç der” gibi olduk. Ev sahipliği yaptığımız din kardeşlerimizin milleti bunaltma derecesine getirmesine rağmen sabredenlerden olduk.
Dolmabahçe'de görüşme yapıldı mı, yapılmadı mı netleştiremedik.
Mit krizi, 17-25 Aralık Hadisesi ve Gezi Eylemleri yaşandı.
Arap baharı ile komşu ülkelerdeki demokrasi arayışının hala bulunamayışından etkilendik.
Sınav soruları çalındı, çok sayıda Türkiye birincisi meydana geldi.
Kut'ül Amare zaferini öğrendik.
Bir yarış halinde Kutlu Doğum Haftası kutlama etkinliklerini, cemaat kermeslerini gına derecesinde gördük.
Devletin kendi içinde çöreklenmiş yapıların devletle hesaplaşmasına şahit olduk.
Ergenekon, balyoz, ayışığı ve benzeri mahkemeler sonrası kitlelerin birbirine “sen darbecisin, ergenekoncusun” diyerek damgalandığı ortamları gördük. Atatürkçü ve terörle mücadele etmiş subaylar tutuklandı.
Kozmik odamızın deşifre edilişini hep birlikte izledik.
CHP ve MHP'de kaset krizi, Başbakanın dinlenmesi ve tapeler ortaya çıktı.
Habur'da teröristleri bi güzel karşıladık. Çözüm süreci başladı, akil insanlar ve daha birçok komisyonlarla sürecin işleyişini gördük. Bu süreçte siyasilerin birbirlerine ettiği sözleri de tabi ki unutmadık.
Danıştay saldırısına şok olduk.
Suriye sınırındaki mayınlı araziler temizlendi. 
Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın açıklamasıyla başlayan ve Meclis 367 çıkışıyla Cumhurbaşkanlığı krizi yaşadık. 
2007 küresel krizini gördük.
Kuş gribi hadisesi yaşandı.
….
Velhasıl arada atladığım büyük küçük konularda dahil olmak üzere nice hadiseler yaşamışız. Eksiklerimi siz tamamlayın lütfen.
…..
Mut'a gelince…
Organize sanayi bölgesi çalışmasında ciddi bir mesafe alındı. 
Motor gürültüsü aynen devam ediyor. Teksas vari bir ortam homurtusu ise halk arasında çoğalıyor. Yakın zamanda gazino cinayetleri ikinci kez karşımıza çıktı.
Hükümet Caddesi'nin alt yapı, kaldırım ve yol alışması, İnönü Caddesi alt yapı, kaldırım ve yol çalışmalarında liyakatin yetersiz ve beceriksizliğin hat safhada olduğu çalışmaları izledik.
Haricen hizmet veya gayret noktasında vasat bir hava var. İktidarı ile muhalefetiyle sessiz bir ortam, yerel yönetim ve kaymakamlığı ile pasif bir durum söz konusu. Herkes birbirinden bir şeyler bekliyor ama sadece bekliyor.
Kısa bir siyaset süzgeci ile AKP, CHP ve MHP'nin teşkilat bazında yerel sıkıntıları aşamadığını, yeni dönemde kimin belediye başkan adayı, kimin hangi partide ilçe başkanı olacağı sorularının yanıtsız kaldığı günler halen yaşanmaya devam ediyor.
Yeni oluşum sinyallerinin tarihinin netlik kazandığı Ekim ayında kimlerin bu oluşumda yer alacağı, siyaset sahnesinde kimlerin olacağının sorularının cevaplanacağı günleri yaşıyoruz.
Ne diyelim, Hak'tan hayırlısı…


7168 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

50 YAŞINDAYIZ - 02/01/2024
50 YAŞINDAYIZ
LÜZUMSUZ DOĞALGAZ MUT’U KARIŞTIRDIN - 27/12/2017
LÜZUMSUZ DOĞALGAZ MUT’U KARIŞTIRDIN
DARBE - 20/07/2016
DARBE
MAYIS TRAFİĞİ - 18/05/2016
MAYIS TRAFİĞİ
Canlı Bomba - 23/03/2016
Canlı Bomba
Suriye Suriye Suriye... - 17/02/2016
Suriye Suriye Suriye...
KISA KISA ACABA… - 27/01/2016
KISA KISA ACABA…
TERÖRÜN NERESİNDEYİZ? - 20/01/2016
TERÖRÜN NERESİNDEYİZ?
GAZİNOLARIN TAŞINMASI TARİHİ BİR HİZMETTİR - 16/12/2015
GAZİNOLARIN TAŞINMASI TARİHİ BİR HİZMETTİR
 Devamı