İrfan Ünver NASRATTİNOĞLU
nasrattioglu@hotmail.com
Milli Mücadelede Bir Millî Kahraman BULGAR SADIK
26/04/2024 Bu sütunlarda, Türk
Dünyasında unutulmayan kahraman kadınlardan bahsettik. Kuşkusuz bizim erkek
kahramanlarımızın sayıları daha fazladır. Bunlardan unutulmaması ve zaman zaman
da olsa hatırlanması gerekenleri de elbette yazacağım. Örneğin Bulgar Sadık
olarak ünlenen, hakkında makaleler ve kitaplar yazılan, hatta hayatı hakkında
film çekilen Bulgar Sadık…
Milletimizin kurduğu bütün
imparatorluklarda, çeşitli milletlere mensup olan askerler, devlet adamları ve
görevli insanlar vardı. Osmanlı İmparatorluğunun bir döneminde oluşturulan
Yeniçeri Ordusunda yer alan askerlerin tamamı gayri müslim yurttaşlardan
oluşuyordu. Bu yurttaşlardan birisi olan Arnavut asıllı, Bulgar ordusunda Yüzbaşı
rütbesiyle görev yapan Ustiyanov, Bulgar Sadık takma adıyla Türk istihbaratında
çok önemli görevlerde bulunmuştu. Hristiyan dünyası ile
ilgili haber alma faaliyetlerinde istihbarat örgütü özellikle Yahudiler ve
mezhep çekişmesi nedeniyle birbirlerine düşmanlık
besleyen Bogomil ve Ortodoks
Hıristiyan casuslardan faydalanıştı. Macar Tarihçi Sandor Taktas,
Osmanlı'nın en geniş topraklara sahip olduğu dönemde, Kanuni Sultan
Süleyman'ın, Çekçe, Macarca, İtalyanca ve Almanca bilen Yahudi casusları
kullandığını yazmıştır. 1734’te Hollanda’da basılan bir kitapta, Yavuz Sultan Selim’in
görevlendirmesiyle tam 40 yıl süreyle Fransa sarayında Osmanlı
casusu olarak görev yapan Gagauz Türk’ü Titus Moldariensis Clericus, Osmanlı sarayında bilinen ismi
ile Sicilyalı Mehmed Ağa’dan
söz edilir. Arnavut Yordan’ın torunu Bulgar
Yüzbaşı Ustiyanov, yani Bulgar Sadık, Arnavut baba ve Bulgar ananın oğlu
olarak,1872 yılında Bulgaristan Pravadi (Taşhisar) kentinin Kuştepe Köyü’nde
doğdu.1878’de Bulgar Prensliğinin kurulduğu tarihe kadar Osmanlı
Devleti sınırları içerisinde kalan Pravadi, çok milletli, çok dinli
ve çok dilli bir kent niteliğine sahipti. Ustiyanov, İdadîyi bitirdikten sonra Filibe'deki Askeri Okula
gönderildi ve buradan Topçu Subayı olarak mezun oldu. Bulgaristan için
tehlike arz eden Yunan, Romen ve Makedon ihtilal komitelerine
karşı savaştı. Balkanlar'da Osmanlı İmparatorluğu'ndan kopuş sürecinde
her Balkan ulusu, kendi bağımsızlık hayalinin peşine düştü.
Bununla yetinmediler, komşu ülkelerde diğer etnik unsurları
kışkırttılar. İşte Arnavut kökenli Bulgar Subayı
Ustiyanov'ın, Osmanlı tebaasından "Sadık" kimliğine
geçişinde bu kirli hesaplaşmanın payı büyüktür. Daha sonra, çeşitli nedenlerle kendisine sadık bir kaç adamı ile birlikte
Bulgar ordusundan firar eden Ustiyanov Edirne’ye ulaşınca kendisini Türk olarak Hüseyin adıyla
tanıtır. Türkler son derece iyi davranır. Bu sebeple önceden de sempati
duyduğu Türkler'e karşı sevgisi daha da artar. Mahalli
Türk idarecilerle anlaşmalı olarak Türk devleti adına
bölgedeki Osmanlı tebaasına zarar veren çetecileri yakalama görevini
üstlenir. Dağa çıkarak çeteci olur. Ne kadar muzır çeteci varsa,
inlerini basar ve onları zararsız hale getirir. Ancak onun disiplinsiz
davranışlarından rahatsızlık duyan Osmanlı makamları, 1901 yılında onu
gözaltına alırlar. Daha sonra İslâm dinini kabul ederek Mehmet
Sadık ismini alır ve Türk Devleti için çalışmaya devam
eder. Artık Osmanlı vatandaşı olan Bulgar Sadık Müslüman olduktan
sonra Edirne’de bir Türk kadınla evlendi. İttihat ve Terakki
bünyesinde görev alarak önemli işlerde kullanılmıştır. Osmanlı adına Bulgar komitelerinin
faaliyetleri hakkındaki bilgileri Edirne Valisi Arif Paşa vasıtasıyla
saraya aktarır. Buradaki başarılarının ardından II. Abdülhamit'in sarayına
kadar girme başarısı göstermiştir. Ancak Bulgar Sadık, sarayın tersine
İttihatçıların hürriyet faaliyetlerine destek verir. Dahiliye Nazırı Talat
Paşa'nın emrine girmiş ve Talat Paşa, Makedonya Bulgar çetecilerinin
elebaşlarının bertaraf edilmesi işini de Bulgar Sadık’a havale etmiştir. İttihatçılar iktidara
geldiğinde, doğrudan Talat Paşa’nın emrine giren Bulgar
Sadık, onunla istediği anda görüşebilen bir istihbaratçıdır. Mustafa Kemal, Binbaşı rütbesi ile Sofya’da askeri ataşelik yaparken, Türk
elçiliğine gelen, bir kişi Mustafa Kemal’e Bulgar Trakya
Komitesi’nin suikast düzenleyeceği haberini getirmişti. Kısa sürede yapılan
tahkikatta Askeri Ateşe Binbaşı Mustafa Kemal’in konutu çevresinde dolanıp
duran iki yabancı tespit edildi. Haber Büyükelçi Ali Fethi Okyar tarafından İstanbul'a bildirildi. Suikast
düzenleyeceği bildirilen Trakya Komitesi’nin profesyonel bir örgüt yapısı vardı, ayrıca
üyeleri komitacılık konusunda tecrübeliydi. Sorunun çözümü görevi Bulgar
Sadık’a verilmişti. Sadık, peynir ticareti yapma bahanesiyle Sofya‘ya gitmişti.
Hiç tanımadığı kişileri, Trakya Komitesi’nin kontrol ve gözetimi altındaki
yerlerde bulup etkisiz hale getirmesi gerekiyordu. Bulgarların arasına karışmış, Trakya
Komitesi üyelerine ulaşmış, onlara kendisini Kırklareli bölgesinden kaçan bir göçmen olarak
tanıtmış, anadili Bulgarca olduğu için de hiç kimse ondan
şüphelenmemiştir. Sonrası çorap söküğü gibi gelmiştir. Bulgar Komitesi ile temas
kurduktan sonra örgüte katılmak ve örgüt liderlerinden ikisini bulmak hiç zor
olmaz. Bu kişilere ulaşan Sadık, ikisini de uygun bir fırsatta tavuk
boğazlar gibi boğazlamış, kimse durumun farkına varmadan oradan uzaklaşmıştır. Sadık Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale’ye gitmek isterse
de Talat Paşa onu, Alman İstihbaratının başaramadığı, Çarlık Rusyası'nda Sent
Petersburg yakınındaki bir cephane fabrikasını havaya uçurmakla
görevlendirir. Almanlar birkaç defa bu işe girişmiş, başarılı
olamamıştır. Bunun üzerine Türklerin yardımı istenmiştir. Plana
göre, Bulgar Sadık’la beraber iki Alman subayı, savaş sırasında
zoraki müttefikimiz Bulgaristan’ın bir ajanı ve iki Giritli Türk,
Bükreş üzerinden Petersburg’a gidecektir... Bulgar Sadık,
Giritli iki adamıyla önce Odesa'ya geçer. Vaktiyle Bulgar
Sadık, Çar hafiyelerinin elinden iki Rus ihtilalciyi kurtarmış, adamlar da
ona adreslerini vermiştir. Doğruca o adrese giderler ve yardım
isterler. Rus ihtilalciler, Çarlık Rusya’sı aleyhine bir
işe gönüllüdür. Sadık ve adamları Petersburg'daki fabrikaya
işçi olarak girecektir, kimlikler hazırlanır, bir bayan kılavuz refakatinde
yola çıkarlar. …Uzun lafın kısası Bulgar Sadık ve adamları işçi olarak girdikten bir
hafta sonra fabrikayı havaya uçurulur. Bu başarılı operasyondan
sonra Bulgar Sadık Kafkas İslam Ordusu'nda görevlendirilir. Ordu ile
Batum’da iken Mondros Mütarekesi'ni öğrenir. İstanbul’a geldiğinde işgalci
gemilerini görünce ağlayarak Üsküdar’daki evinde inzivaya çekilir. Artık her sabah namazı için camiye gitmektedir. Bir gün eve
döndüğünde Rumların, İngilizlerle beraber evinde arama yaptıklarını
öğrenince ailesiyle helalleşip silahını kuşanır ve eski çete arkadaşlarını
bulup teşkilatlanırlar. Sadık Mütareke döneminde ise, Anadolu'ya silah sevkiyatı
işinde görev almış ve Kuvayı Milliye çalışmaları içinde olmuştur. O
sırada Şile Rumları, eşkıyalık yapmaya başlamışlardır. İngilizler de bunlara
silah ve cephane vermektedir. Sadık ve arkadaşları bu hainleri pusuya
düşürüp zararsız hale getirir ve cephaneliklerini de havaya uçururlar. Daha sonra da Adapazarı üzerinden giderek, Kuvayı Milliyeye
katılırlar. Birinci ve İkinci İnönü savaşlarında ayak
parmakları donan Bulgar Sadık
sakatlanır. Sakarya savaşında rahatsızlığı ilerleyen kahraman ayaklarını
kaybeder. Zafer'den sonra da emekli edilir. Soyadı Kanunu çıktığında Mehmet Sadık ismine Poğda eklenir. Bulgar Sadık adıyla tanınan Mehmet Sadık Poğda'nın anılarını
bir süre Teşkilatı Mahsusa'da birlikte çalıştıkları "M. Sıfır"
müstear ismi ile bilinen "Ali Rıza Yalgın" kaleme
almış, 1944 yılında İstanbul’da yayınlamıştır. Bu
kitaptan alınan bilgilerle senaryosu yazılan ve 1954 yılında vizyona giren
BULGAR SADIK filmini, ilk gençlik yıllarımda,
seyretmiştim. Lütfi Ö.
Akat yönetiminde sinemaya kazandırılan “Bulgar Sadık / Kaçın Türkler Geliyor”
adlı filmde Turan Seyfioğlu, Hasan Ceylan, Nubar Terziyan, Mehdi Yeşildeniz, Kemal Tözem, Asım Nipton, Salih Tozan, Sadettin Erbil,
Şevki Artun, Eşref Vural, Rıza Tüzün gibi dönemin ünlü sanatçıları rol almışlardı.
Filmde, 1910 yılında Osmanlı Devleti'nin Rumeli İlinde Türk köylerine kanlı
baskınlar veren Balkan çetelerine karşı kahramanca direnen Bulgar Sadık'la
Osman Çavuş'un hikâyesi anlatılıyordu; Mehmet Sadık isimli gerçek bir milli
dönem kahramanından yola çıkılarak hazırlanan senaryosu ile Bulgar Sadık, milli
mücadele dönemini anlatan bir film olarak öne çıkıyordu. Cepheye silah ve mühimmat taşınmasından, vatan hainleri ile mücadeleye
kadar birçok milli konuda devlete yardımcı olmaya çalışan "Bulgar Sadık" karakterinin
maceraları anlatılıyordu. TV kanallarında saçma sapan eski ve yeni filmler gösterilirken, böyle milli
konuların işlendiği filmlere yer verilmemesinin nedeni ne ola ki? Hatta aynı senaryonun
yeniden ve bugünün Tekniği ile çekilmesi
ne iyi olurdu. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ÇİNGENELER = ROMANLAR - 13/09/2024 |
ÇİNGENELER = ROMANLAR |
GÖKTÜRKLER – KÖK TÜRKLER - 10/09/2024 |
GÖKTÜRKLER – KÖK TÜRKLER |
İSLAM DÜNYASI TURİZM BAŞKENTİ H İ V A - 03/09/2024 |
İSLAM DÜNYASI TURİZM BAŞKENTİ H İ V A |
BÜYÜK ZAFER (ZAFER HAFTAMIZ MİLLETİMİZE KUTLU OLSUN) - 30/08/2024 |
BÜYÜK ZAFER (ZAFER HAFTAMIZ MİLLETİMİZE KUTLU OLSUN) |
Millî Mücadele Şehidi TAYYAR RAHMİYE HATUN - 27/08/2024 |
Millî Mücadele Şehidi TAYYAR RAHMİYE HATUN |
İSTİKLAL SAVAŞI KAHRAMANI ŞERİFE BACI - 23/08/2024 |
İSTİKLAL SAVAŞI KAHRAMANI ŞERİFE BACI |
KURTULUŞ SAVAŞI KAHRAMANLARINDAN AYŞE EFE - 20/08/2024 |
KURTULUŞ SAVAŞI KAHRAMANLARINDAN AYŞE EFE |
MİLLİ MÜCADELE KAHRAMANLARINDAN GÖRDESLİ MAKBULE EFE - 13/08/2024 |
MİLLİ MÜCADELE KAHRAMANLARINDAN GÖRDESLİ MAKBULE EFE |
BACIYAN-I RUM VE FATMA BACI - 09/08/2024 |
BACIYAN-I RUM VE FATMA BACI |
Devamı |