Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam270
Toplam Ziyaret768367
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
HASAN KURTULAN
mutludegerleme@gmail.com
PARA/DOLAR’A NELER OLUYOR? (1)
08/08/2018
Paranın tanımı temelde “tedavül (değişim) aracı” olarak yapılır malumunuz. Mal ve hizmetleri, ya da hakları birbirimizle değişirken (alıp-satma ya da devir) kullanmak üzere insanoğlu tarafından icat edilmiş bir araçtır. Bu yazımda paranın tarihinden kısa ve hızlıca bahsedip bugüne bağlamak arzusundayım.

PARANIN KISA TARİHİ

İlk ortaya çıkışı için tarihçiler Lidyalılara referans verirken, bu durumun sadece yazılı tarihte geçerli olduğu, ilk insandan itibaren muhtelif değişim araçları (yani para) kullanıldığı kanaatindeyim.
Çeşitli gıda ürünleri, bazı taşlar, kimyasal ya da madensel maddeler değişim aracı olarak kullanılmış tarihte, ilk kullanımın takas (modern adıyla trampa/barter) şeklinde gerçekleştiği düşünülüyor.
Daha yakın, bilinen tarihte ise, insanlığın özellikle temini zor ancak işlemesi kolay olan altın, gümüş gibi kıymetli madenleri para olarak kullandığı, zaman içinde farklı gramaj ve baskılarda, farklı yoğunluklarda (ayar) paraların ticarette kullanıldığı anlaşılmaktadır.

BANKALARIN OLUŞMASI

Ticaretin yaygınlaşması, ulaşımdaki kolaylaşmalar, otorite birliği sağlanarak büyük devletlerin kurulması, üretimdeki teknolojik gelişmeler, madenciliğin yaygınlaşması, coğrafik olarak büyük çapta kavimlerin göçü vb sebeplerle sermaye birikiminin oluşması, para olarak kullanılan değerlerin (genelde altın, gümüş vb kıymetli madenler) fiziken çoğalması, çoğaldıkça da taşınmasının zorluğu yanında güvenlik kaygıları sebebiyle uzak coğrafyalarla ticaretin zorlaşması gibi sebeplerle tüccarlar birikimlerini en güvenli gördükleri yerler olan, mesela Avrupa için; sağlam yerlere inşa edilmiş, güvenlikli ve gerek devletler, gerekse halklar nezdinde dokunulmaz görülen yerlere, Kilise ve Manastırlar, yani dinî alanlara belli ücretler karşılığında emanet etmeye başladılar.
Ticaretin yanı sıra, özellikle Avrupalıların sömürgecilik ve talan faaliyetleriyle başka coğrafyalardaki insanların servetlerini transfer etmeleri sonucunda sermayenin ve kıymetli madenlerin birikmesiyle, söz konusu alanda hizmet veren yapılar (Kilise, Havra vs dinî teşkilatlar) güvenlik tedbirlerini arttırdılar, elbette ücreti mukabili şimdiki kiralık kasalara benzer özel hizmetler vermeye başladılar. Özel koruma teşkilatı oluşturup bu işle ilgilenip kayıtlarını tutan, değerli madenleri/parayı teslim alıp teslim eden görevli memurlar oluştu.
Zamanla ticaret erbabı yanı sıra diğer zenginler ve aristokrat sınıfın birikimlerini güvenli şekilde saklama arzusu bir sektör oluşturdu, özellikle Yahudi kökenli bir sınıf tarafından bu işler yerine getirilmeye başlandı. İlk Bankaların ortaya çıkmasıyla sermaye bu sınıfın elinde birikmeye başladı. İlk Banka adı bu dönemde geçmektedir.

BANKNOTUN ORTAYA ÇIKMASI
Tüccarlar ve diğer para sahibi sınıflar, teslim ettikleri altın/gümüş vb kıymetler için teslim ettiklerine dair yazılı belgeler aldılar. Belgeler, günümüzde kullanılan hamiline yazılmış çekler gibi kullanılıyordu, belgeyi getiren, emanet edilmiş parayı teslim alıyordu. Söz konusu belgelere Bankadan alınan not anlamında, Banknot denildiği anlaşılmaktadır. Zamanla bu belgeler, tüccarlar arasında alım-satımda değişim aracı olarak kullanılmaya başladı. Satıcı, alıcıdan Banknotu alıyor ve ilgili bankaya götürdüğünde kendisine belli bir ücret karşılığında notta yazan kadar miktar para ödeniyordu. Bu durum özellikle uluslararası/kıtalararası ticarette müthiş bir kolaylık sağladı elbette.

PARADAN PARA KAZANMA (KREDİ/FAİZ) MESELESİ

Banka/Kilise organizasyonları ellerinde biriken paralara karşılık verdikleri “not” ların, piyasada tedavül ettiğini, bu notları alan kişilerin çoğunun ise gelip fiziki olarak teslim almak yerine banka güvencesinde kalmalarını tercih ettiklerini görünce, fiziken kendilerinde bekleyen varlıklardan daha fazla banknotu piyasaya sürdüler ve daha önce tefeciler eliyle fiilen yapılan faizli işlemler, bankacılıkta ilk kredi işlemleri/faizli işlemler olarak ortaya çıktı. Ortaya çıkan rant sebebiyle müthiş bir hızla gelişen bankacılık sistemi, karşılığı bulunmayan bugünkü anlatımıyla sanal para üreterek hızla zenginleşti.
Kilise/Manastırlarda ve bankalarda biriken sermayenin nasıl kredi vermeye dönüştüğünü kısmetse başka bir yazıda anlatmaya çalışırım. Bu yazıda konuyu dağıtmamak bakımından “Para” nın hikayesine ve mevcut durumda Amerikan Dolarında yaşadığımız şeylerle bağlantısına dikkat çekmek istiyorum.

BOZUK PARA/ENFLASYON

Paranın fiziken altın/gümüş vb madenlerden oluştuğu dönemlerde, söz konusu madenlerin oldukça zor temin edilmesi ve devletlerin daha çok harcama istekleri, kıymetli madenlerin(Altın/gümüş) değeri daha düşük madenlerle (bakır, krom vb) karıştırılarak basılmasına yol açmış, mesela Osmanlı Devletinde bu durum halk arasında “değeri/ayarı düşük” anlamında “bozuk para” olarak adlandırılmıştır.
Savaşlar ya da başka sebeplerle kamu otoritesinin yıkıldığı durumlar haricinde tarihte ilk enflasyonun görülmesi, paranın satın alma gücünün azalması durumu bu şekilde görülmüştür.

KARŞILIKSIZ PARA

Bankacılık sisteminin karşılığı bulunmayan banknotları piyasaya sürerek bundan elde ettiği artı değer, elbette devletlerin ilgi alanına girdi ve ortaya çıkan durum kamu adına el konularak para basma/piyasaya banknot sürme yetkisi devletlerin eline/kontrolüne alındı. Bazı devletler parayı bizzat kendileri basarken, bazı devletler de Bankacılık sisteminde bir grubu ya da grupları seçerek bu fonksiyonu yerine getirdiler.
Devletlerin ve bankaların kazanma hırsı, hazinede/banka kasalarında bulunan kıymetli madenlerin değerinin çok çok üzerinde banknot basımıyla sonuçlanmış, ortaya çıkan ekonomik kriz/savaş vb durumlarda banknot sahiplerinin müracaatlarında bazı bankaların talebi karşılayamaması durumunu ortaya çıkartmış, bu durum ise söz konusu banknotların üzerinde yazan değerden daha düşük değerde kabul edilmesine yol açmıştır ki,bugünkü anlamda tarif edersek, enflasyon yaşanmıştır.
Özellikle 1. ve 2. Dünya savaşlarının ortaya koyduğu ağır tahribat, milyon mertebesinde enflasyona yol açmıştır. Vurucu bir örnek olması bakımından; 2. Dünya savaşında tek bir banknot olarak 1 Trilyon Alman markı ile 1 ekmek alınabilmekteydi desem sanırım anlaşılabilir.
Tarihin en büyük karşılıksız para balonu olan Amerikan Dolarının hikayesine ancak gelebildim, haftaya kısmetse Amerikan Doları, FED, mevcut bankacılık sistemi ve soyulan dünya halkları ve ekonomileriyle ilgili daha fazla detaya girmek niyetindeyim.


1909 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BAK ŞU ALLAH’IN İŞİNE! - 05/03/2024
BAK ŞU ALLAH’IN İŞİNE!
GEL GEL YAPIYORLAR - 02/02/2024
GEL GEL YAPIYORLAR
DEVLETİN MALI DENİZ - 23/01/2024
DEVLETİN MALI DENİZ
BATAKLIĞI KURUTMAK LAZIM - 16/01/2024
BATAKLIĞI KURUTMAK LAZIM
YOK SAYARAK PROBLEMLERİ ÇÖZEMEZSİNİZ - 05/01/2024
YOK SAYARAK PROBLEMLERİ ÇÖZEMEZSİNİZ
BU AYIP KİMİN? UTANDIM - 29/12/2023
BU AYIP KİMİN? UTANDIM
NASIL YOLDAN ÇIKILIR? - 03/11/2023
NASIL YOLDAN ÇIKILIR?
İLGİNÇ ŞEYLER OLUYOR - 27/10/2023
İLGİNÇ ŞEYLER OLUYOR
ELİM YAZMAYA GİTMEDİ - 20/10/2023
ELİM YAZMAYA GİTMEDİ
 Devamı