Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam80
Toplam Ziyaret768177
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
Muhsin MANAV
muhsin33_1@hotmail.com
CEMAAT ENSTİTÜSÜ
18/04/2018
Merhaba
Bugün köy enstitülerinin kuruluş yıldönümüymüş. Yok, sadece 14 yıl süren bir gereksizlikti. Ama her türlü ölünün doğum günü bazen itina ile anılır. Yaşasaydı şu kadar olacaktı kıvamında nafile ve berhava diyaloglarla. Şimdi rahmetliden kısaca ben de söz edeceğim.
Kendisini Müslüman olarak tanıtmayı başarmış, ama aslında gittiği hac bile hac ibadetinin şartlarına uymayan sahte Müslüman bir büyüğümüz vardı. Her sahtekâr gibi bir cemaatin “saygıdeğer” amcaları arasında bulunuyordu. Bu sahtekârın paravan olarak kullandığı cemaatte o zamanlar yalnızca Kuran, tecvid ve birkaç cümle kurabildikleri için Arapça öğrendiğini zannedenlerin verdiği sözde Arapça dersleri verilirdi. Yat kalk aynı dersler ve yıllarca ve yıllarca. Sonra bu yoldan daha önce geçmiş ve “hoca” olmuş birkaç kişinin kontrolünde imtihan yapılır ve talebe başarılı olursa başka bir beldedeki kursa gönderilirdi. Aşama kaydettiği için sevinçli olan talebe aslında A cezaevinden B cezaevine gittiğini fark etmezdi bile. Burada bilgi olarak diğerlerinden bir fazlası olmayan ama bu sistemde biraz daha eski olan yeni hocalar talebeyi şekillendirmeye devam ederlerdi. Buradaki işlemin sonunda “tekâmül” dedikleri şey tamam olurdu. Lakin medeni kanun sisteminde bu sefillerin bir karşılığı yoktu. Yani tekâmüle erse bile yapabileceği bir “iş” yoktu. Ne olacaktı peki? Kendi sistemlerine “hoca” olarak katılıp devam edecekti. Gelir kalemi olarak dilenmeyi seçen bu cemaatin durumu 12Eylül1980 tarihine kadar böyle bir asalak kolonisi halindeydi.
12 Eylül sonrası geçirdikleri dönüşüm başka bir yazımızın konusu olur belki. Buraya kadar yazdıklarım Köy enstitüleri ile bu cemaatin sistemi arasındaki benzerliği anlatabilmem içindi. Köy Enstitüleri de aslen fikir olarak 1936 yılı içinde oluşmuş, bir süre birkaç beldede denemeler yapılmış nihayetinde 1940 yılında resmi olarak kurulmuştur. Yani öyle bir parti genel müdürünün söylediği gibi “Atatürk “ kurmamıştır. Bu kurulumun amacı da yukarda bahsettiğim cemaatin amacı gibi tek tip meslek sahibi insanlar yetiştirmektir. Bunlar diğerleri gibi hoca değil ÖĞRETMEN yetiştirmeyi hedeflemişlerdir. Ve sistem medeni kanun çerçevesinde olduğu için mezuniyetten sonra iş garantidir. Yüzeyde bu görüntü vardır ama işin aslı çok başkadır. Köy, kasaba, ücra il ve ilçelerdeki herkesin okuma hevesi oluştuğunda buralara yerleştirilip kısa yoldan öğretmen olup maaşa bağlanması ve çenesinin kapatılıp tek partinin bir taraftar daha kazanması. Başka hiçbir mesleğe geçit yoktur. Eğer Mühendis Doktor Avukat vesaire olunacaksa onu tek partinin seçtiği ve “seçkin” diye nitelendirdiği insanlar veya onların çocukları okuyacaktı. Eğer kırsaldaysan, fakirsen mazlumsan kes sesini ve öğretmen ol. Nasıl? Bir şeye çok benziyor değil mi? Devlet ne derse onu yap, ne verirse onu ye, onu giy onu oku vs.vs. Bir Polit büro bir de Pravda gazetesi eksik adeta. Tövbe Cumhuriyet gazetesi bu işin basın kısmında çok iyiydi gerçekten. Sorsan da adına demokrasi derler utanmadan. Hatta daha da ileri gidip seçme seçilme hakkı falan da derler. Neyse ki her şeyin sonunun geldiği gibi bu garabetin de sonu çok geçmeden geldi.
Şimdi demem o ki; kendilerine modern, cumhuriyetçi, özgürlükçü, (yalandan) demokrasi aşığı gibi yaftaları yakıştıranların bu köy enstitüsü denilen ve herkesi aynı olmaya zorlayan şeyi hala hasretle anmaları ve doğum gününe gönderme yapmaları hakikaten anlaşılmaz bir şey. Biliniz ki bunlar cezaevindeki mahkûmların tek tip kıyafet giymesine bile karşı çıkan çok DUYARLI insanlardır. Ama herkesi öğretmen yapıp sesini kesmek için kurulmuş, özgürlüğü değil esareti benimsemiş, taa o zamandan “tek tip” vatandaş oluşturmaya planlanıp bir memur cenneti oluşturarak kolayca yönetmeyi düşünmüş olan enstitü garabetini yere göğe koyamazlar. Bu tip insanlara bakınca kısa sürede de olsa Enstitü nün hedefi tutturduğunu söyleyebiliriz. Kendisine fikrini bile sormadan direkt “öğretmen ol” diyen sisteme hayran olan insanlar. Enstitü başarmış aslında. Tebrik ederim
Ya diğerleri onlar cidden beyinsiz yaratıklardı. Herkes “hoca” olacak. Hocaların çocukları da hoca olacak ve onların çocukları da… Sonra biz gidip dileneceğiz. Adını teberru koyacağız. Bu hocaları besleyeceğiz. Devlet onlara iş imkânı vermezse “İmam Hatiplinin kıldırdığı namaz kabul olmaz” diye fesat mı fesat iftiralar yayacağız. Bu arada tekrar dileneceğiz vs vs. Bunlarla ilgili olarak bunların aslında bir saadet zincirine ne kadar benzediklerini de içeren bir yazıyı kısa zamanda paylaşacağım. Sağlıcakla kalın.
Afiyet olsun


2009 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ESKİDENDİ - 29/06/2022
ESKİDENDİ
FAŞİZMİN YALDIZLI CİLASI - 08/06/2022
FAŞİZMİN YALDIZLI CİLASI
UCUBELERİN MAYIS DANSI - 01/06/2022
UCUBELERİN MAYIS DANSI
BİDON UMUDU - 25/05/2022
BİDON UMUDU
ZEKİ MUHALEFETİN ÖZELLİKLERİ - 18/05/2022
ZEKİ MUHALEFETİN ÖZELLİKLERİ
OSMAN GEZEMEZ OLDU - 27/04/2022
OSMAN GEZEMEZ OLDU
SOYLU BİLGE - 30/03/2022
SOYLU BİLGE
RETİNA MESELESİ - 09/03/2022
RETİNA MESELESİ
ŞUBAT YAZISI - 02/03/2022
ŞUBAT YAZISI
 Devamı