Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam207
Toplam Ziyaret768304
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
Muhsin MANAV
muhsin33_1@hotmail.com
CANAN'I SEVİYORUM
16/09/2020
Merhaba,
Sonunda oldu. Rahmetlinin partisinde rahmetliyi tartışmaya başladılar. Bunun bir çok nedeni ve bir çok üstü örtülmüş biriktirilmiş tartışmaları var aslında. Askerlik yapanlar bilir. Askerlikte bir çok şey semboliktir. Uygun adım yürümek, komutla sağa sola dönmek ve daha bir sürü aptal faaliyet. Bunların eş zamanlı olarak yüzlerce kişi tarafından aynı anda yapılabilmesi eğitimine askerlik diyoruz. Herhangi birinin bu senkronu bozması durumunda herkesin cezalandırıldığı aptal eğitim metotlarının aylarca tekrarlandığı hiç faydası olmayan hareketlerin icad edildiği yerdir askerlik. Tüfekli veya tüfeksiz hareketler serisi diye bilinen saçmalık ise insan vücudunun sahibi tarafından nasıl sakatlanabileceği konusunda ip uçları verir.Tek kol aralığı hizaya gelmek veya çift kol aralığı, ne bileyim “karşımda safta toplan” komutu ile komutu veren kişinin uzattığı kolunun solundan itibaren telaşla toplanmak. Komutu verenin keyfi yetmezse dağılın marş marş, yatın kalkın, sürünün vs vs şeklindeki zırvaların tümüne yanaşık düzen eğitimi deniliyor. Yani aylarca, eskiden yıllarca süren askerlikte askere aynı anda aynı şeyi yapmak öğretiliyor. Eskiden 18 ay askerlik yapıldığı zamanlarda toplamda 4 kez ve her birinde 3 mermi kullanarak ateş etmeyi öğrenmiş kabul edilen asker, ne ilginçtir ki bir türlü yürümeyi öğrenmiş kabul edilmezdi. İşte bu tamamen nümayişe ve gösterişe dayalı sistem; yani askerliği sürekli bir resmi geçit hazırlığı olarak gören sistem artık terkedildi. Askerlik olması gerektiği gibi profesyonel bir meslek haline getiriliyor yavaş yavaş. Allah Allah nidaları ile savaşlar 200 yıl geride kaldığı halde daha 10 yıl öncesine kadar “süngüleşme” eğitimi yapılırdı köhne ve demode TSK'da. Çok şükür o günler geride kaldı da Ordumuz güneş gibi parlayan, gerektiğinde her faaliyeti yerine getiren, teknik donanımı yüksek teknolojisi ve silah gücü ile ülkemizin ve milletimizin hakettiği seviyeye geldi.
Bazılarının rahmetliyi övmek için söyledikleri şeylerden birisi de 13 tane kitap yazdığı iddiasıdır. Bunların 4 tanesi askerlikle ilgilidir. Manga talimi, takım talimi, bölük talimi, bir de Bölük, Alay, liva talim ve manevraları. Bunlar kitap olarak basılmış tüm birlikler bu kitaplarda yazıldığı biçimde talim, idman, eğitim veya artık adı her ne ise yapmaya koyulmuşlardır. Bu yüzden yani bu hantallık, bu köhne sistem yüzünden, çok sayıda erat beslemek, sayıca kalabalık ordular bulundurmak iyi bir şey olarak gösterilmiştir. Ordumuzun son 15 yılda gösterdiği silkeleniş ve asıl görevini yapmaya başlaması bazı kafaların hoşuna gitmemiştir doğal olarak. İşin aslı o şeyler kitap falan değil, herkesin bildiği şeylerin yazıya dökülmesidir. Hatta rahmetlinin geometri kitabı bile varmış. Sanki geometride o ana kadar bilinmeyen şeyler yazdı veya yeni bir kuram, teori bağıntı anlamında bir çıkış yapmış gibi. Kısacası bu geometri mevzusu gibi diğer askeri bilgiler kitapları da bilinenlerin yeniden yazılmasından ibarettir. İşte tam da bu nedenle; yani yeni şeyler bulmak, araştırmak, incelemek denemek hiç akıl edilmediği için, bilinenlerle devam ederek modernleşileceği sanıldığı için ordu sayı çokluğu yüzünden hantal, sevk ve idarenin demodeliğinden dolayı da durağan ve faydasız hale gelmiştir. Bu sadece sıradan bir kitaba kutsal metin muamelesi yapıldığı için askeri bazda gördüğümüz zarar ve çağın gerisinde kalışımızın küçük resmidir.
Yazının girişinde bahsettiğim tartışmanın teması isim-soy isim ekseninde bulunuyor. Rahmetli'den soy ismini söylemeden bahseden marjinal bir İl başkanı ve soy ismi ile beraber söylenmeli diye itiraz eden; yukarda anlatmaya çalıştığım yanaşık düzen aşığı, gelişime kapalı, elinden gelse rahmetlinin yaşadığı yıllara dönmek isteyecek kafalar, bu eksende karşı karşıya geldiler. Tartışmak iyidir. Kötü olan yobazlık, bağnazlık ve bir fikre bir ideolojiye, bir isme körü körüne bağlanmak, sorgulamamak, sorgulanmasına karşı çıkmak, başka fikirlere saygısızlık yapmaktır. Bizim ordu ve devlet yapımızdaki hantallık bu düzenlemelerin eski bir asker tarafından yapılması ve ondan sonrakilerin bunu hiç değiştirmemesidir. Niye değiştirmediniz? O 6 şeyden biri “devrimcilik” değil miydi? Lafa gelince, sayılır o şeyler. Ama icraat zamanı geldiğinde yapılanı yıkmak, yapılmakta olanı engellemek, yapılmak için planlanana karşı çıkmak biçiminde ilkeli bir duruşu vardır bu zevatın. Yani devrimciliği yanlış anlamışlar. Haddim olmayarak yazayım: Devrimcilik yıkmak değil, yenilemektir. Zaman içinde fonksiyonunu kaybeden, işlevini azaltan her şeyi yenilemek güncellemektir. Bu yüzden devrim hiç bitmez, sürer, devam eder. Devrim bitti demek ufuksuzluktur. Bu ufuksuzlukta sahibini aynı yerde aynı seviyede aynı çağda kalmaya zorlar. Kısacası ben de Canan ile aynı fikirdeyim.
Afiyet Olsun


1545 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ESKİDENDİ - 29/06/2022
ESKİDENDİ
FAŞİZMİN YALDIZLI CİLASI - 08/06/2022
FAŞİZMİN YALDIZLI CİLASI
UCUBELERİN MAYIS DANSI - 01/06/2022
UCUBELERİN MAYIS DANSI
BİDON UMUDU - 25/05/2022
BİDON UMUDU
ZEKİ MUHALEFETİN ÖZELLİKLERİ - 18/05/2022
ZEKİ MUHALEFETİN ÖZELLİKLERİ
OSMAN GEZEMEZ OLDU - 27/04/2022
OSMAN GEZEMEZ OLDU
SOYLU BİLGE - 30/03/2022
SOYLU BİLGE
RETİNA MESELESİ - 09/03/2022
RETİNA MESELESİ
ŞUBAT YAZISI - 02/03/2022
ŞUBAT YAZISI
 Devamı