Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam45
Toplam Ziyaret865223
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
Muhsin MANAV
muhsin33_1@hotmail.com
KLASİK
22/06/2016
Merhaba;
Ramazanın ortalarına geldik ve sıcaklar mevsim normallerine ulaştı. Bu nasıl bir normaldir sorusu evrende sonsuza dek cevap arayarak yayılacak. Klasik olarak “Şimdi böyle sıcak olursa temmuz ağustos nasıl olacak ki” kıvamında muhabbetler oluşmaya başladı. Bir şey olmaz. Her sene olduğu gibi sıcaklar gelir çöker, bunaltır, bitmez, derken alışırız. Sonra azalır azalır, serinler ve “bu sene kış erken geldi” ve “bu sene kış çok sert olacakmış” muhabbetleri başlar. Bu çok önceden belli ve her yıl tekrarlanan bir döngüdür. Zeytin lafı, erik lafı, kaysı, fıstık, elma, incir vesaire gibi bir de Şubat ve Mart aylarında piyasanın durgunluğu sanki ilk defa olan bir şeymiş gibi hep hayretle karşılanır. Allah Allah yaa işlerde iyice düştü. Sabah beri çarşıda kimse yok. Piyasa bitik. Ve benzeri sözler, içine hayret tonu, yüzlere şaşkınlık edası eklenerek söylenir.
Ben çocuktum bu döngü vardı. Ben genç oldum vardı. Ben artık yaşlıyım hala var. Benden sonra da bu böyle olacaktır. Klasik ve mevsimsel sözler iklimden çok daha önce havayı o mevsimin geldiği yönünde etkiler. Kaysının para edip etmemesi ve bu paranın nerede olduğu ile ilgili esnaf muhabbeti benim çocukluğumda yoğunlukla dış çarşıda yaşanırdı. Zaten çarşı dediğimiz yer Dış çarşı ve hemen arkasındaki iç çarşı caddelerinden ibaretti. Bugün yoğun olarak işyerleriyle dolu olan caddelerimizde tek tük dükkânlar; genelde terzi ve bakkal esnafları tarafından işletilirdi. Askerlik şubesi ile cumhuriyet meydanı arasında kalan mesafede bu iki çarşıda birkaç tane de büyük ve eski kahve vardı. Bu kahvelerin modernizasyon anlamındaki ilk modifiyeleri diyafonun ilkel birer modelinin takılmasıyla olmuştu. Şöyle ki; Çarşı esnafı çay söyleyeceği zaman duvarda asılı duran ve sadece mıknatıslı bir amplifikatör gibi görünen diyafonu acımasızca tokatlardı. Tokadın mekanik etkisi sese dönüşerek öbür taraftan duyulduğunda kahveci “söyleee” diye bağırır, esnaf da ihtiyacını söylerdi. Açma kapama falan yoktu. Ya da ben ve yaşıtım çocuklar koşarak gidip kahveye filanca dükkana ne lazımsa onu söylerdik. Bunun ödülü de oraletti. Her çay söylediğimde kendime de oralet söylerdim. Şimdi en son ne zaman oralet içtim hatırlamıyorum. İyi oldu en yakın zamanda bir kahveye gidip oralet içeyim. Zamanla “elvan” ya da yedigün gazozu ilgimi çekmeye başladı. Diğer gazozlardan ve hatta yerel gazozlarımızdan ve “elvan” ve “yedigünün” portakallı meşrubatından bile çok güzeldiler. Artık yok. Zannımca üretilmiyor. Şimdilerde Niğde gazozu var, o tada yakın. Aklıma gelmişken bir markette Bor gazozu gördüm. Niğde gazozuna rakip olmak için üretildiyse nefis bir planlama olmuş. Şehir, Zaman ve ARS yakın zaman önce bu diyarların yerel markaları olarak piyasalara veda ettiler. Ne çabuk bitirip, bozup, yok eden bir toplum haline geldik. Değer olarak kabul edeceğimiz koruyacağımız, herkese mal olmuş markalar, sanatlar, meslekler yavaş yavaş zamana yeniliyor ve biz bu yenilgiyi destekliyoruz. Gerçi zaman herkesi yenecek bir gün. Netice de geride kalanlar için her gidiş erken, her bitiş erken ve acı verici. Oysa şarkıdaki gibi olsaydı bu bitiş umut bile olabilirdi. “Sana korkular bıraktım, bir de yeni başlangıçlar…” diye hem hüzün hem umut vaat eden bir şarkı cümlesinde olduğu gibi.
Konunun ucu daha önce de yazdığım gibi eskiyi yıkmak yerine onu sağlamlaştırmak, güzelleştirmek gibi yapıcı bir noktaya varacaksa bir şeyler yapılacaksa, buradan başlayabilirsiniz. Burası Cumhuriyet Meydanı, kale dibi dükkanları. Dediğim gibi; ben çocuktum, bu dükkanlar yıkılacaktı…..ooof of. Belediyemiz Cuma pazarının olduğu yere AVM yapacakmış. Kişisel fikrim şudur: Cuma pazarıma dokunma. Başka yere yap AVM'ni. Gerçi proje aşamasında ne tür zorluklar çıkacağını bildiğimden dolayı bana sıra bile gelmez diyorum. Ama yine de Cuma Pazarımıza sahip çıkalım. O Pazar yeri belki de Mut'un hayatta kalan hafızasıdır.
Afiyet Olsun



2785 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ESKİDENDİ - 29/06/2022
ESKİDENDİ
FAŞİZMİN YALDIZLI CİLASI - 08/06/2022
FAŞİZMİN YALDIZLI CİLASI
UCUBELERİN MAYIS DANSI - 01/06/2022
UCUBELERİN MAYIS DANSI
BİDON UMUDU - 25/05/2022
BİDON UMUDU
ZEKİ MUHALEFETİN ÖZELLİKLERİ - 18/05/2022
ZEKİ MUHALEFETİN ÖZELLİKLERİ
OSMAN GEZEMEZ OLDU - 27/04/2022
OSMAN GEZEMEZ OLDU
SOYLU BİLGE - 30/03/2022
SOYLU BİLGE
RETİNA MESELESİ - 09/03/2022
RETİNA MESELESİ
ŞUBAT YAZISI - 02/03/2022
ŞUBAT YAZISI
 Devamı