Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam294
Toplam Ziyaret842340
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
Muhsin MANAV
muhsin33_1@hotmail.com
ESKİDENDİ
29/06/2022
Eskiden bu ülke çok gelişmişti.
25 yaşından küçükler bilmez. Demokratik bir ülke idi. Aylarca hükümet kurulamıyordu. Demirel gider, Ecevit gelirdi. Ecevit gider, Demirel gelirdi. Arada bir Necmettin Erbakan çoğunluk sağlasa da hükümet kurma görevi ona verilmezdi çünkü en iyiyi bilenler başkalarıydı. Erbakan çok itiraz ederse partisi kapatılırdı. Adalet iyi çalışırdı. Altı ayda bir hükümet değişirdi. İki yılda bir seçim olurdu.
On yılda bir askeri darbe olurdu.
Ne güzel günlerdi. 
Hukuk bağımsızdı adalet vardı.
Yüksek yargı üyeleri emekli olunca CHP'ye üye olurdu.
İş bankasında mütevelli heyeti üyesi olurlardı. 
Ne güzel günlerdi..
Üniversiteler bağımsızdı, özgürdü. Rektörler CHP üyesi idiler.
Üniversitelere baş örtülü kızlar alınmıyordu. Okuldan atılıyordu.
Ne güzel günlerdi.
Ekonomi çok güzeldi. Çok zengindik. Halkta para çoktu, onun için yağ bulunmuyordu. Kuyrukta yağ alırdık. Pirinç ve çayı bile kuyrukta alırdık.
Bir gecede %4000 faiz alırdık. Kur bir anda devalüe edilirdi.
Ne güzel günlerdi.
Yollarda araba ile gittiğini bilirdin. Her şey doğaldı.
Yollar topraktı. Çukurlar vardı arabanın içinde zıplardın mide, bağırsak, böbrek çalışırdı.
Dağların etrafından, üstünden dolaşmak, viraj almak büyük bir emek şoförlük isterdi. Bol Oksijen alırdık. 
Ne güzel günlerdi.
Hastaneye o kadar çok hasta gitmezdi, gitti mi eve gelmezdi. 
Misafir ederlerdi. İlaç o kadar değerli idi ki, kuyrukta ilaç alırdık. Hasta Ölünce cenazeyi bırakıp eve gelirdik. 
Ne güzel günlerdi.
Çok güzel heykeller dikilirdi. Okullarda andımız okunurdu. inkılap tarihi ve Atatürk ilkeleri okunurdu. Gerisi önemli değildi. Okullar dediysem, kerpiçtendi. Toprak kokardı, heykeller tunçtandı. Öğretmenler hafta sonu limon satardı.
Ne güzel günlerdi.
Trenler çok yavaş ve tıkır tıkır giderdi. Konya'dan İstanbul'a üç günde giderdik. Seyrede seyrede giderdik. Tabiatı tanırdık. 
Otobüslerde ayaklar şişerdi. Yol bitmezdi. Vücudumuzu test ederdik. Uykunun kralını uyurduk.
Trafik polisine Rüşvet vermeden, 50 km yol gidemezdik.. 
Ne güzel günlerdi.
Bu Erdoğan'da tadımızı bozdu...
İşte son bir yıl içinde yaşadıklarımız, özellikle de fiyat artışları, yani zam, artık güncelimiz oldu. Bu konuda neler olup bittiğini anlatan onlarca yazı okumuşsunuzdur. Hatta bu olup bitenler konusunda onlarca siyasi kocaman kocaman konuşmuştur. Bu pozisyona gelişimizin nedeni ne olursa olsun, sorumlusunun ülkeyi yöneten/yönetenler olduğu doğru bir tespittir. Yönetim katının bu şekle gelmesinin nedeni de muhalefetin olmamasıdır. Bir ana muhalefet genel başkanı düşünün ki; içinden çıktığı çadırın önünde “çadır yok” diyebiliyor, yetmiyor, yangın bölgesinde “uçak yok, helikopter yok, hazırlık yok” diye konuşurken yanındakiler o sırada geçen yangın söndürme helikopterine bakıyor. Bu adam ülke yönetimine talip düşünün. Bir diğer muhalefet kişisi ise, yapay olduğu  bariz, üzgün bir yüz ifadesi ile yine “uçak yok, önlem yok, helikopter yok” makamında güya muhalefet yapıyor. Bu hatun “S-400 ler sarayı korumak için alındı” dediği günden beri ciddiye alma kabiliyetimin dışındadır. Bu çevrim dışı olma durumunu “ben başbakan olacağım” veya bir araya gelmeleri konusunda ağzından kaçırdığı “bize öyle söylendi” cümlesi ile de desteklemiştir. Ve bunlarla birlikte olmasa da gündem olmayı başaran bir başka muhalefet şeyimiz de 1940 model Irkçılık vizyonu ile siyaset meydanlarında nostaljik faşizm rüzgarları estirme peşindedir. Sorsan milliyetçidir. Bu tip demode kafaların eline düşen milliyetçilik, sırf bu yüzden, hiç haketmediği halde milliyetçilere “faşist” denmesinin mimarıdır. Söz konusu muhalif kişinin bol bol gevezelik ettiği yıllarda, hiç kimse onun bir siyaset yetersizi olduğunu farketmemişti. Şimdi ırkçılık oyunu, sembolik mayın gibi bu ülkenin hiçbir işine yaramayacak faaliyetlere katalizör görevi yapıyor. Diyeceksiniz ki Türk. Yok Türk değil, çerkez. Çok önemli değil aslında ama bu Türk duyarını kasan muhalefet şeysi,bir süre önce Libya'da hayatını kaybeden MİT mensuplarını deşifre eden kişidir aynı zamanda. Yabancı istihbarat servisleri ve Wikileaks belgelerine göre Sezgin Tanrıkulu nasıl kod adı belli bir aparat ise bu kişi de öyle olmalı. Yoksa bu klu klux klan tarzı  basitlikleri hiçbir insan kendi iradesi ile yapmaz…
           Gevezelikten açılmışken Özgür Özel kişisinden söz etmeden geçmemek lazım. Toplamda ne kadar vekillik yaptığını bilmem,ama GBV olduğundan beri boş konuşmanın uzmanı olduğunu defalarca gösterdiğini biliyorum. Bu Özgür kişisini “çiftçiye bedava traktör” şeklindeki seçim vaadi sorulduğunda”çarpıcı olsun diye öyle söyledik,yoksa nasıl bedava verelim” şeklindeki yılışık oryantalizmi ile de ciddiye alma alanımın dışına çıkarmıştım.İşte bu geveze; Suudi prensin ülkemizi ziyareti esnasında tören birliğini Merhaba,değilde Selamünaleyküm diye selamlamasına takılmış. Ait olduğu ucube ideolojinin kurallarından olan Arap düşmanlığının etkisi ile MERHABA kelimesini Türkçe zannetme özgürlüğünü kullanmış. Cehaletin bu kadarı ancak tahsil ile mümkündür sözü bu Özgür kişisi için söylenmiş bence..
 Afiyet Olsun...


11093 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

FAŞİZMİN YALDIZLI CİLASI - 08/06/2022
FAŞİZMİN YALDIZLI CİLASI
UCUBELERİN MAYIS DANSI - 01/06/2022
UCUBELERİN MAYIS DANSI
BİDON UMUDU - 25/05/2022
BİDON UMUDU
ZEKİ MUHALEFETİN ÖZELLİKLERİ - 18/05/2022
ZEKİ MUHALEFETİN ÖZELLİKLERİ
OSMAN GEZEMEZ OLDU - 27/04/2022
OSMAN GEZEMEZ OLDU
SOYLU BİLGE - 30/03/2022
SOYLU BİLGE
RETİNA MESELESİ - 09/03/2022
RETİNA MESELESİ
ŞUBAT YAZISI - 02/03/2022
ŞUBAT YAZISI
ESKİ TAS - 23/02/2022
ESKİ TAS
 Devamı