Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam474
Toplam Ziyaret782958
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
Meriç Tunca
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE 19
08/08/2023
Avukat Nadir amcamı kahve civarında hiçbir şekilde ciddiyetsiz görmedim.. gülerken hep ölçülü gördüm.. eş dost sohbetinde daha çok dinleyici olarak gördüm.. konuştuğu anlarda da ders verir gibi veya bir mahkemede duruşma ciddiyetindeymiş gibi gördüm.. hep saygı duydum.. ve hatırladıkça saygı duyarım.. nadir amcamın üç çocuğunu da ayrı ayrı severim.. müfit abim abimin dönemi olduğu için çok anımız var.. ufak oğlu Serdar'ı da çok severim.. ama serdar benden beş altı yaş küçük olduğu için o kısımda kardeşim Tuna'nın anı torbası dolu.. Tülay ablamla çok anım olmasa da Tülay ablamı da çok severim.. Nadir amcama en çok Tülay ablamı benzetirim..   Nadir amcamın anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

*****
Salim Atalay.. salim amca benim hayatıma pek çok yönüyle dokandı.. biricik oğlu da benim en yakın arkadaşım.. ben cumhuriyet ilkokuluna başladığımda salim amca okulumuzun müdürü idi.. bana göre o dönemimde devleti en üst perdeden temsil eden kişiydi.. Salim Atalay'ı o ilk gördüğüm anlarda sevdim.. tatlı sert birisiydi Salim Atalay.. 
Cumhuriyet ilkokulu alt katta giriş hemen solda müdür odası vardı.. bu odanın koridor boyunca tam ortasında da benim sınıfım vardı.. inanırmısınız bilmem.. her tenefüse çıkarken keşke müdür odasının kapısı açık olsa da müdürümüzü görebilsem diye geçirirdim içimden.. hatta bir defasında odanın kapısı açıktı ve masasında otururken görüvermiş şımarmıştım.. bu şımarıklığımda kendisinden yediğim bir okkalı tokatla taçlanmıştı.. yediğim tokattan dolayı hiç üzülmediğimi, Salim Atalay müdürümüzü daha da çok sevdiğimi hatırlıyorum.. sevimsiz şımarıklığın hoş görülmeyeceğini de bu sevdiğim adamdan öğrenmiştim.. benim en sevdiğim öğretmenim Nafiz Ak.. en sevdiğim okul müdürüm Salim Atalay.. bu iki güzel insanı tanımış olduğumdan dolayı çok şanslıyım.. 
Kozlar yaylasındaki bütün herkesi tanıyor olma şansıma bu iki güzel insanla gene kozlarda yaşıyor olmak benim şans katsayımı oldukça yükseltir.. ben ilkokulu bitirdiğim ve kozlarda ilk kahve çalıştırmaya başladığım yıl Salim Atalay mut belediye başkanımız olmuştu.. o birkaç yıl bu nazik adamın belediye başkanlığını da izledim.. kozlar yolunun anayol ayrımından sonraki kısmını bambaşka bir güzergahtan, o günkü şartlarda hiç de kolay olmayacak şekilde yapışını da çocuk gözlerimle izledim.. o yıllara ve bu güzel insanın çalışmalarına tanıklık ettim... kahvecilikle beraber Salim Atalay amcamı daha yakından tanıma fırsatı buldum... nezaket ve tevazuu denilince ilk aklıma gelen isimdir Salim Atalay... güven denince ilk aklıma gelendir Salim Atalay.. gereksiz konuşmayı sevmez.. minasibince ve gerektiğinde konuşur.. arkadaşları ile minasibince şakalaşır.. şaka anında bile nezaket ve tevazuuyu elden bırakmaz.. herhangi birine seslenirken, veya her hangi birini anlatırken kişilerin isimlerinin arkasına bey veya hanım demeyi ihmal etmez.. babama seslenirken Tuncay bey der.. babam hakkında gıyaben konuşurken Tuncay bey der ... her kimle konuşursa bu durum değişmez.  Mesela Gürkan amcam Salim Atalay'a bir şey söylerken Salim hoca diye hitap eder.. Salim Atalay ise Gürkan amcama Gürkan bey der.. avukat Nadir İnce pırafa oynarlarken Salim hoca der.. Salim Atalay Nadir bey der.. tane tane konuşur.. konuşurken sesi cellallenmez.. ve toplum adabi muaşeretini çok iyi bilir.. gerçek bir beyefendidir Salim Atalay.. 
Her yaş gurubuyla kolaylıkla iletişim kurabilmekte, her meslek erbabıyla aynı seviyeden ve kuruntusuz sohbet edebilmekte.. edilen her lafı da ilgiyle dinleyebilmektedir.. oğlu çok yakın arkadaşım olduğu için biliyorum ki.. çok da iyi bir aile reisi ve babadır.. kozlarda buna benzer tılsımı olan kişi sayısı oldukça fazla.. keşke böylesi kişilikler toplumlarda daha fazla sayıda olsalar.. 
Benim çocuk kahveci gözümle Salim Atalay'ın kahve  adabını da biraz anlatayım.. benden çay isterken olanca nezaketi ile Meriç yeğenim çay getir hepimize der.. ben hiç bana çay ver dediğini duymadım.. hepimize bakarmısın der illaki.. oldukça bonkördür Salim Atalay.. hesap öderken paranın üzerini genellikle almaz.. kalsın der.. siz bu kazandığınız parayı harçlık edeceksiniz der.. kuşluk vakti kahveye gelince önce esirli tavla oynar.. şeref hocaya şeref bey bir el esirli tavla oynayalım mı kahve kalabalıklaşmadan der.. Meriç yeğenim herkese çay ver der.. gara Rıfat'a Rıfat bey bir el esirli tavla oynayalım der ona da.. ki, her kime söylese hitabı böyledir.. 
Günün ilerleyen saatlerinde bazen konken masası kurarlar, bazen okey masası, bazen pırafa masası.. ve oyun oynanan masada daima yazıcı Salim amcam olur.. onun yazdığına, onun hesabına kimse itiraz edemez, güven tamdır.. paralı okey oynandığında her el bitiminde kahveciye oyun açan kişi dışarı pulu verir.. konken- yanık oynandığında her el konken yapan kişi kahveciye ortada dolanan paranın belli miktarınca dışarı parası verilir.. masada oyunculardan birisi Salim amca ise, biz o masaya dışarı parası almaya hiç gitmeyiz.. Salim amca bütün hesabı kendisi tutar.. oyun bitiminde herkesin kahveciye ne vereceğini hesaplayıp kuruşuna kadar ödetir.. kendi hesabına düşen payı da misliyle fazla olarak bize verir.. 
İki olay anlatacağım şimdi.. babam kahve içerisinde gezeliyor boş boş.. bize de göz kaşla kızıyor, bize gözleriyle ayar veriyor.. birazcıkta sarhoş o an babam.. gözüyle kül tablalarını gösteriyor yüzünü ekşiterek.. gözüyle çay boşlarını gösteriyor aynı şekilde.. kahve kalabalık ve bizi çok yorup, motivasyonumuzu düşürüyor.. bu arada da salim amcalar üç kişi oturdu bir masaya konken oynayacaklar.. dördüncü kişiyi bekliyorlar.. babamın bize buğuz ettiğini görünce masaya babamı çağırdı .. Tuncay bey filancağız gelene kadar yerine bakıverir misin dedi.. babam keyifle oturdu masaya.. oyun başladıktan sonrada babam kazanmaya başladı.. ilgili şahıs gelince de, kazandığı için yerini veresi gelmedi, kumarın çirkin silüeti babamın üzerine çöktü.. 
Salim amca hiç bozuntuya vermedi.. babamı gecenin ilerleyen saatine kadar eşek sudan gelene kadar üttüler.. zırnık koymadılar babamın cebinde.. babam ütülünce öfkeyle kalktı gitti masadan.. o haliyle evin yolunu tuttu.. ama çok mahçup olduğu da gözlerinden okunuyordu.. gece kahveyi kapatacağım sırada salim amcam beni yanına çağırdı.. filanın dışarı parası bu yeğenim.. filanınki bu.. filanınki bu.. benimki de bu.. babandan da şu kadar para üttük.. bu parada senin.. bugün babana küçük bir ders vermek için onun üzerine oynadık dedi.. her ne kadar itiraz etsem de parayı bana verdi.. yaptığımız şeyi babana bu ara anlatmasan iyi olur dedi.. ertesi yıl anlatırsın dedi.. bu olayı babama hiç anlatmadım..... bir akşam üstü saatlerinde basma oyunu kurdular.. basma oyununun nasıl oynandığını ve kahveciye hangi durumda dışarı parası verildiğini şimdi anlatmayacam.. 
Eylülün son haftası veya ekim başı.. sarıkeçili yörükleri yaylalardan sahile göç etmekteler.. her gece onlarca büyük sürü davar geçmekte yayla yolundan... her sürüde onlarca deve geçmekte.. o akşam üzeri başlayan basma oyunu gece on ikiye kadar sürdü ve hala oynanmakta.. benim dışarı paralarının takibi salim amcama emanet... sıkıntım yok.. ama büyük bir sıkıntım var.. sabah beşte kahve açan ben çocuğun deli uykusu geldi.. ayakta duramıyorum.. 
Salim amca iki masayı birleştirdi.. ocağın içindeki süngeri masaya serdi beni yatırıp battaniyenin birini de üzerime serdi.. sen uyu dedi.. sabah hava aydınlanmıştı beni uyandırdıklarında.. çarşıdan çok büyük bir davar sürüsü ile onlarca deve geçmekteydi.. kahve tertemizdi.. ocağım yakılmış çayım demlenmişti.. sabah saat beş buçuk altı.. kasap Abit abi ben her şeyi hazırladım Meriç'imiz.. abinlerden biri gelince sen eve git yat dedi.. salim amcamda battaniyenin birisini bohça gibi yapmış.. onu omuzuma verdi.. haydi sen git yat yeğenim, bu battaniyenin içindekileri de dökmeden götür dedi.. eve gittim.. omzumdaki battaniyeyi divanın üzerine attım.. 
İbrahim abimi kaldırıp kahveye gönderdim.. abimin yattığı yere ben yattım.. öğleden sonra uyandım.. elimi yüzümü yıkayıp içeri girince omuzumda getirip divanın üzerine attığım battaniyeyi gördüm.. battaniyeyi açınca irili ufaklı bir sürü kağıt para ve demir paralar buldum battaniyenin içerisinde... biz o yıl kahvenin birini on beş bin liraya, diğer kahveyi on bin liraya tutmuştuk.. battaniyenin içerisinden otuz beş bin liradan fazla para çıktı... çok büyük para.. korktum.. parayı yanıma almadan kahveye gittim.. cevizin dibinde sigarasını içen salim amcama bir çay ikram ettim... sordum.. gece ne oldu salim amca?? Çok güzel bir gün yaşadık yeğenim.. senin dışarı paranı da battaniyeye koydum.. bu gecenin iki kazananı var.. şişti Hüseyin iki buçuk lira kazandı.. birde sen kazandın dedi gülerek..


569 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -67- - 23/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -67-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -66- - 19/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -66-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -65- - 16/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -65-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -64- - 12/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -64-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -63- - 09/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -63-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE 62 - 05/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE 62
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -61- - 02/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -61-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -60- - 29/12/2023
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -60-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -59- - 26/12/2023
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -59-
 Devamı