Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam382
Toplam Ziyaret783403
Takvim
Saat
KÜNYE
MUT'TAN HABER GAZETESİ
Kurucusu: Sıtkı SOYLU
İmtiyaz Sahibi: Ali Yaver SOYLU
Yazı İşleri Müdürü: Halil SÖYLEMEZ
Tel: 0324 774 13 69 
www.muttanhaber.net
e-mail:
aliyaversoylu@hotmail.com
U
ETS : 15016-10186-48762
Meriç Tunca
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -36 -
06/10/2023
Boynunda gerdanı vardı ilçemizin. Çok güzel deremiz vardı Mut'un ortasından akıp geçen.  Şimdilerde kara suratlı betona hapis dere yatağı. Çoktan kurudu güzelim deremiz. Kurutuldu aslında. Ben o dereyle büyüdüm. Dere kenarında beş yaşımdaki evimiz. Beş yaş hayal dünyamın büyük çoğunluğunda nazlı mut deresi var. Dermansız mut deresi var. Yeşil yosun yüklü, kurbağa sesli mut deremiz. Ninni sesli mut deremiz.
Dere boyu kamışlıklar. Çınarlar dere boyu. Yer yer dut ağaçları, deli yemişler, iğdeler. Derenin iki yamacı boylu boyunca böğürtlen sarılı. Kapkara böğürtlen meyvesi yüklü dikenli çalılar. Dut yüklü, iğde yüklü, yemiş yüklü ağaçlar. Taşlı çakıl zeminden nazlı nazlı akan dere türkü yüklü. Gara marsık çirkindim. Gene öyleyim. O gara marsık halimle sevmelerim oldu. Aşklarım oldu. Sevdiğim, aşık olduğum kızı ay ışıltılı ıpıl ıpıl deremiz daha bir güzellerdi. Derenin ışıltısı vururdu sevdiğim kıza. Ben mutlu olurdum kuytularda.
Kanat kanat kuş yüküydü deremizin kenarı. Serçeler, sinekçiler, kuyruk kaldıranlar, kara tavuklar, kuyruğu sarılar ve sayamadığım daha niceleri. Ebabiller suya teğet geçerlerdi ve benim ilk akrobasi izlenimlerdi bunlar. Yusufçuklar renk renk kanatlarıyla binbir keyif verirlerdi bize. Yusufçuk kanatlarına biner gezerdim çok zaman hayal dünyamca. Derenin kenarına çömelir uzun uzun hayal kurardım kısa pantolonumla. Annem çağırmasa ayrılamazdım derenin kenarından. Oyun çocuğuydum. Süt kuzusuydum. Annemin gözdesiydim. Giderdim annem çağırınca. Ama koca dereyi kucaklar öyle girerdim evimize.
Dereli oyun kurardım evimize. Sevdiğimi kucaklayıp getirdiğim derenin ıslak ve büyük bir taşına otururdum. Kurbağalarımın en güzellerini ona verirdim. Kırmızı ve lacivert kanatlı yusufçuklarımı ona verirdim. Saçlarına kuş kondururdum sinekçi kuşlarından. Seni seviyorum diyemezdim, onun beni sevmediğini de bilirdim, yutkunup arada bir, dere kadar güzelsin, dereye düşen ay gibisin derdim. Hiçbir şey söylemezdi o. Dereyle akar giderdi usumca. Bir el sallamasını öyle isterdim ki gözlerimden kaybolmadan. Ama giderdi. Ben gene oturturdum aynı taşa. Gene üleşirdim deremi. O gene akar gider kaybolurdu el sallamadan. Öylece uyuya kalırdım döşeksiz yastıksız..
Derenin ninnisiyle uyur ve gene o ninniyle uyanırdım. Koşardım dereye. Derenin akıntısındaki her küçük dalga el sallardı bana. Dere yatağındaki çakıl taşları koşar oynarlardı hep. Topumu dereye atardım top oynasınlar diye. Onlar kendi oyunlarını hiç bozmazlardı. Benim topuma aldırmazlardı. Su alır götürürdü topumu. Ama olsundu. Belki aşağılardaki çakıllar oynardı topumu.
Böğürtlen üleşirdik kuşlarla. Yemiş üleşirdik. Yemişin yarısını kuşlar gagalardı diğer yarısını biz yerdik. Kuşların gagaladığı yemişler hep en lezzetlileriydi. Dut ağacına tırmanırdık. Biz dalın birinde yerken bal yüklü dutları, diğer dalı kuşlara verirdik. Dereye düşen olgun dutları balıklar kaparlardı iştahla. Abiler derede balık avlarlardı dutla.
Birkaç yıl sonra kale mahallesine taşındık. Evimizin altı yamaç aşağı. Dere aşağıda. Uzak değil aslında ama kendi başıma inmiyorum dereye. Saatlerce izliyorum dereyi evimizin küçük arka balkonundan. Babamın önceki evimizde anlattığı şeyi görmek istiyorum. Kocaman olmalı diyorum içimden. Çocukları yuttuğuna göre kocaman olmalı, babamdan da büyük olmalı.
Eski evimizde otururken mersin Konya arası otobüs kullanıyor babam. Mut deresinin karşı kıyısı, çınaraltı park girişi otobüs terminali o zamanlar. Satan turizm, Kontaş seyahat, Kartaş seyahat, havalı apollo servisler, mutlular seyahat. Akşamın erken vaktinde beş altı otobüs gürül gürül terminalde. Gözlerimin aradığı otobüs babamın kullandığı. İki otobüsümüz var. Man biri, Bussing diğeri.
Bir akşam üstü gördüm babamı terminalde otobüsümüzden iniverirken. Koştum yanına. Kucaklasın öpsün istedim. Başımı okşasın istedim. En çok da babamı koklamak istedim. Enteresan bir şey baba kokusu. Yağ pas olur. Ter olur her yanları. Hiçbirini hissetmezsin babayı koklarken. Güven kokar sevgi kokar babalar. Çok güzel kokardı babamda. Akşamın yeni çöktüğü saatlerdi. Köprüyü geçip, yolu karşıya geçim sarıldım babamın bacağına.
Hemen kaldırıp babam beni koltuk altlarımdan, hoop kucağına. Öyle güzel ki sımsıkı sarılıp öpmek gıdısını. Her şeyi bıraktım. Öptüm. Öptüm. Öptüm. Öptüm. Öptü babamda defalarca beni. Haydi evimize gidelim dedi indirmeden kucağından beni. Derenin üzerindeki köprüden geçerken dedi. Bu saatlerde evden yalnız çıkma babaşam dedi. Derede iki gün evvel sırtlan görmüşler dedi. Sırtlan seni ham yaparsa ben dayanamam dedi. Korkma dedim babama. Herifliğimi yüklenip ben korurum seni sırtlandan dedim.
Eve varınca anneme de söyledi babam. İki gün evvel köprünün hemen yukarılarında sırtlan görmüşler suyun içinde dedi. Sırtlan suda mı yaşar dedim. Evet dedi babam. Sudamı!!! uyur dedim. Evet dedi. Çok mu!!! büyük, köprü kadar var mı boyu dedim. Evet dedi.
Upuzun boyunlu ve suyun içinde yaşayan, suyun altında yatan bir canavardı bende sırtlan. Acıkınca sudan kafasını çıkarıp uzatan. Çocukları hüüüp diye yutan. Kale mahallesinde günlerce dereye baktım sırtlan kafasını sudan çıkarıp uzanacak mı diye. Dut yiyordur belki dedim. Belki yemiş, belki böğürtlen. Keşke görebilsem sırtlanı. Keşke görebilsem ve tembihlesem, " uslu dur sırtlan!!!!".
Babamdan sırtlanı duyduktan sonra sevdiğimi hiç oturtmadım o taşa. Hep kolladım sevdiğimi haberi olmadan. Korkmasın diye hiç bahsetmedim sırtlandan. Gene bir akşam sordum babama. Deremizin kenarında tilki var mı baba? Var dedi babam. Tilkileri yesin sırtlan dedim. Yesin dedi babam. Kurt var mıdır baba? Daha yukarılarda vardır. Peki ayııı!!!? Vardır. Ben annemi korurum hepsinden dedim bağırırken anneme sarılarak. Annem öptü beni. Ne güzel şey öpmek ve sarılmak. Ne güzel şey sevmek sevilmek. Anne babayı aynı anda kucaklayıp sarılmak ne güzel. Bir yanakta anne dudağı, öte yanda baba dudağı ile öpülmek ne güzel şey. Baba ben nasıl oldum? Ben anneni öptüm sen oldun babacım. Abooovvv!! Benim demi çocuğum olacak. Sen öpüldükçe büyüyeceksin babacım..
Ben hiç sırtlan görmedim deremizde. Ama köprüden geçerken gözüm hep deredeydi. Sonrasında kıydılar güzelim deremize. Hiç acımadan budadılar güzelim derenin kaynaklarını. Kolları bir bir kesilen deremizin kuru yatağı kaldı sadece. Derenin üzerini parselleyenler oldu. Dere yatağının üzerine büyük inşaat yapan belediye başkanımız oldu. Kuru derenin yatağını betona hapseden belediye başkanımız oldu. Dere yatağı üzerine tapu veren tapucularımız oldu. El birliğiyle katlettiler deremizi.
Sırtlan gitti. Tilki gitti. Çakal gitti. Kurt gitti. Ayı gitti.. renk renk kanatlı yusufçuklar gitti. Dere kenarın da bal yüklü yemişler gitti. Dut gitti. Böğürtlen gitti. Kurbağalar gitti. Kurbağa sesleri gitti. Deremizin dingin mutlu türküsü gitti. Deremizle beraber benim çocukluğumu da katlettiler. Böyle büyüdüm ben..


503 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -67- - 23/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -67-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -66- - 19/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -66-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -65- - 16/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -65-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -64- - 12/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -64-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -63- - 09/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -63-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE 62 - 05/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE 62
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -61- - 02/01/2024
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -61-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -60- - 29/12/2023
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -60-
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -59- - 26/12/2023
GEÇMİŞ ZAMAN KUCAKLAŞIR GELECEĞİYLE -59-
 Devamı